⚾ Serveti Fünun Dönemi Genel Özellikleri
0CoaYg.
Bu içeriği kullanabilmeniz için üye olmanız ve eğitim paketi satın almanız gerekmektedir. Servet-i Fünun Dönemi Edebiyatının Genel Özellikleri “Sanat için sanat” görüşünü benimseyen Servet-i Fünun edebiyatının temel özelliği, Fransız edebiyatı hayranlığıdır. Konuya Geri Dön
Servet-i Fünûn Romanının Genel Özellikleri Servet-i Fünûn Romanının Dil ve Anlatım Özellikleri Tanzimat'la başlayan Türk romanı, Servet-i Fünûn döneminde Namık Kemal'in açtığı sanatkârane üslup ile gelişimini devam ettirmiştir. Bu dönemde roman, gerek üslup gerekse teknik bakımdan önceki döneme göre büyük gelişim göstermiştir. Romanda Tanzimatçılarda görülen kurgu hataları, üslup eksiklikleri, acemilikler Servet-i Fünûn döneminde kaybolmuştur. Roman tekniği modern ve sağlamdır. Olayların örgüsü, işlenişi ve konuşmalar başarılı biçimde verilmiştir. Yazarlar, eserde kişiliğini gizlemiştir. Batılı anlamda Türk romanı bu dönemde yazılır. Servet-i Fünûncular, Tanzimat'la başlayan dilde sadelik anlayışından uzak durmuş, aydın kesim için süslü ve sanatlı bir dille eserler vermiştir. Onlar estetiğe önem vermiş, bu da beraberinde dil zenginliğini getirmiştir. Ancak sanatkârane üslup anlayışı eserlerde kullanılan dilin kimi zaman anlaşılmaz hâle gelmesine neden olmuştur. Sanatçılar duygu ve düşüncelerini anlatmak için Arapçadan, Farsçadan, Batı edebiyatından sözcük ve tamlamalar kullanmışlardır. Batı edebiyatının etkisiyle kısa cümleler kurmaya özen göstermişlerdir. Yazılarda Fransız cümle yapısının etkisi vardır. Söz diziminde yenilikler yapmışlar; kesik cümleler kullanmışlar, sıfatları ismin sonunda kullanmışlar, fiilsiz cümleler oluşturmuşlar, "ve" bağlacına, "ah" ve "oh" gibi ünlemlere cümlelerde bol bol yer vermişlerdir. Servet-i Fünûn Romanının Tema/Konu Özellikleri Tanzimat sanatçıları devrin koşulları gereği dışa dönük sosyal yazarlardır. Yapıtlarında işledikleri konular da yanlış Batılılaşma, görücü usulüyle evlenme, esaret kölelik gibi sosyal konulardır. Servet-i Fünûn sanatçıları ise yaşadıkları dönemdeki siyasal baskılar ve sansür nedeniyle bireysel konulara yönelmiştir. Bunun sonucu olarak sosyal içerikli temalardan uzak durmuşlar; eserlerinde hayâl-hakikat çatışması, başarısız aşklar, karamsarlık gibi bireysel temalara yönelmişlerdir. Yazar yaşadığı toplumdan bağımsız değildir. Onun, yaşadığı toplumun uzak bir şekilde eser vermesi olanaksızdır. Bu açıdan her tema yazıldığı dönemin zihniyetini, sosyal ve kültürel durumlarını yansıtır. Kısacası yaşamın gerçeği ile romanın gerçeği birbiriyle örtüşmez; ancak roman gerçek yaşamdan, içinde yaşadığı toplumsal, ekonomik ve kültürel ortamdan etkilenir. Üretildiği toplumun yansımalarını içerir. Mai ve Siyah'ta romanın yazıldığı dönemin basın hayatı, Aşk-ı Memnu'da Beyoğlundaki yaşam, eğlence merkezleri yer alır. Servet-i Fünûn romanında, konular İstanbul'daki seçkin kişilerin yaşamından, özellikle Batılı çevrelerden alınır. Hayal kırıklığı, üzüntü ve başarısız aşklar romanlara konu olur. Servet-i Fünûn ile Tanzimat Romanının Karşılaştırılması Tanzimat Dönemi'nde yazarlar roman türünün ilk örneklerini vermiştir. Bu dönemde yazarlar, romanda belli bir gelişmeyi değil, Doğu ve Batı kültürünü birbirine katarak sosyal yararı gözetmiştir. Halka seslenebilmek için yazmış, bu yolda meddah ağzını kullanmış, öğreticiliği amaçlamıştır. Bu açıdan Tanzimat romanları teknik olarak kusurlu; ama bu türü yaygın hâle getirmesi açısından önemlidir. Yazarlar, romanlarında halkı göz önünde bulundurmuş, görüşleriyle kahramanları üzerinde etkili olmuş, romanlarının olay akışını sık sık keserek okura bilgiler vermiştir. Edebiyatımızda Batılı anlamda esas roman, Servet-i Fünûn'la başlar. Servet-i Fünûncular realist ve natüralist yazarları, psikolojik roman çığırını açan yazarları ve onların roman anlayışlarını örnek almışlardır. Toplumsal yarar içeren sosyal konular cariyelik, görücü usulüyle evlilik, köle ticareti, yanlış Batılılaşma vs. gitmiş, kişisel konular, özellikle aşk konusu romanlara hakim olmuştur. Tanzimat romanlarında kişilerin psikolojik çatışmalarına çok az yer verildiğini, yazarların görüşlerinin roman kahramanları üzerinde etkili olduğunu, romanlarda gösterme tekniği yerine öykülemenin ağır bastığını söyleyebiliriz. Bu dönem roman yazarları daha çok, Doğu edebiyatının etkisindedir. Tanzimat Dönemi romanlarında ne canlı bir psikoloji ne karakter ne de gerçekçi yaşam sahneleri vardır. Bu nedenle yazarlar, tasvir ve tahlilde başarılı olamamışlardır. Romanlarda ağırlıklı olarak kişilerin yaşamı ve salon hayatı işlenir. Kişilerin ruh çözümlemelerine, tabiat ve çevre betimlemelerine özen gösterilir. Roman kişileri, romantik yönleri olmakla birlikte genellikle modern yaşamın içinden, eğitimli, bazen hırslı, bazen isyankar, geleneğin kalıplarını kıran, ümitle bunalım arası gelgitler yaşayan gerçekçi kişilerdir. Bu kişiler karamsar tipler, çapkın ve macera peşinde olanlar, zengin ve Avrupalı tipler olarak sınıflandırılabilir. Yazarlar kahramanlarını psikolojik gerçekliklere uygun olarak serbest bırakır, okuru, taraf tutmadan kahramanları anlama ve çözümlemeye yönlendirir. Bunun yanında yazarlar, romanlarda Batı tarzı hayatı ve kahramanları işlemişler, sosyal yaşamdan da kuvvetli tiplere ve sahnelere de yer vermişlerdir. Örneğin Halit Ziya'nın Mai ve Siyah romanındaki Ahmet Cemil, Aşk-ı Memnu'daki Firdevs Hanım, Nihal ve Bihter, o devir İstanbul'unda yaşamış toplumdan kişilerdir. Tanzimat'ta sade dile yönelim vardır. Şinasi ile başlayan dilde sadeleşmeyi Ahmet Mithat, uygulamaya çalışır. Fakat özentisiz cümleler kurduğu için bunda başarılı olamaz. Samipaşazâde Sezai dilde sadeleşmeyi savunmakla birlikte sanatlı söz söyleme alışkanlığından bütünüyle kurtulamaz. Bu konuda Nabizade Nazım daha başarılıdır. Servet-i Fünûn roman ve öykülerinde ise sade dil anlayışı bir kenara bırakılmış, son derece süslü ve sanatlı, Arapça ve Farsça sözcüklerle yüklü bir dil kullanılmıştır. Servet-i Fünûn Romancılarının Etkilendiği Akımlar Roman, temsil ettiği akıma göre romantik roman, natüralist roman, realist roman; konusuna göre aşk romanı, toplumsal roman, polisiye roman, macera romanı gibi isimler alır. Servet-i Fünûn yazarları, yakından takip ettikleri Fransız yazarların etkisiyle realist roman anlayışını benimsemişlerdir. Realist romanlar olayları kişi ve çevreyi gerçekçi bir şekilde anlatır. Yazarlar kendi duygu ve düşüncelerini esere yansıtmazlar. Olaylar ve kişiler karşısında tarafsız kalırlar. Realist romanlarda eserin üslubu yapmacıksızdır. Servet-i Fünûn yazarları, romanda realist ve natüralist yazarları örnek almışlardır. Realist romanda gözlem ve araştırma ön planda, his ve hayal unsurları ise ikinci plandadır. Realist romanlarda gerçekler, görülenler ve incelemelerin ortaya koyduğu sonuçlar önemlidir. Gözlem önemlidir. Yazarlar gerçeğe uygun çevre betimlemeleri yapmıştır. Bu dönem romancıları, esere kendi duygu, düşünce ve hayallerini karıştırmaz, kişiliğini gizler. Bunun için de olayları, kişileri iç ve dış özellikleriyle, psikolojik yönleriyle objektif bir şekilde anlatır. Dil ve üslup olaya ve olayın kahramanının kişiliğine uygun olarak kullanılır. Natüralist romanlarda bilime ve araştırmaya daha çok önem verilir. Natüralistler gerçeğe bağlılıkta ve sosyal meseleleri araştırmada realistlerden çok daha fazla bilimsel metotlara bağlıdır. Toplumu âdeta bir laboratuar olarak düşünürler ve eserlerini bu laboratuar içinde, bilimsel verilere bağlı kalarak yazarlar. Servet-i Fünûn yazarlarının romanlarında realizm belirgindir. Sanat sanat içindir anlayışından hareketle sanatçılar dil ve anlatıma önem vermişlerdir. Servet-i Fünûn Romancıları Bu dönemin romancıları Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın'dır. Servet-i Fünûn Servet-i Fünûn Romanının Dil ve Anlatım Özellikleri edebiyat ders notları Servet-i Fünûn Romanının Tema/Konu Özellikleri Servet-i Fünûn ile Tanzimat Romanının Karşılaştırılması Servet-i Fünûn Romancılarının Etkilendiği Akımlar Servet-i Fünûn Romancıları ders notu konu özeti çalışma notları özetler ders anlatım Henüz Yorum Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
1 Sanat için sanat ilkesine beğlıdırlar. Dönemin genel özellikleri maddeler halinde şöyle özetlenebilir. Servet I Funun Donemi Gostermeye Bagli Edebi Metinler Serveti Fünun Edebiyatında fünun dönemi tiyatro genel özellikleri. Dönemin bütün özelliklerini yazarlarıyla birlikte öğrenmek için Serveti Fünun Edebiyatı konusuna bir göz atmanız yararlı olacaktır. 2 Cümlenin dize ya da beyitte tamamlanması kuralını yıkmışlar ve cümleyi özgürlüğüne kavuşturmuşlardır. Tiyatro doğrudan toplum yaşamını dile getiren ve topluma seslenen bir türdür. Sanat sanat içindir anlayışı benimsenmiştir. Cümlenin dize ya da beyitte tamamlanması kuralını yıkmışlar ve cümleyi özgürlüğüne kavuşturmuşlardır. Ancak aruzun dizeler. 2 Cümlenin dize ya da beyitte tamamlanması kuralını yıkmışlar ve cümleyi özgürlüğüne kavuşturmuşlardır. Tiyatroya büyük destek veren Ahmet Vefik Paşa görevinden alınmış Ahmet Mithat Efendinin yazdığı Çerkes Özdenleri adlı piyesin oynanması nedeniyle de Gedik Paşa Tiyatrosu yıktırılmıştır. Bir kısmı Dârülbedâyi de oynanan telif ve adapte yirmiye yakın eseri vardır. Hüseyin Suat Servet-i Fünûn sanatçıları içinde tiyatroyla en çok ilgilenen kişidir. Tiyatro ile ancak 1908den sonra uğraşma imkânı bulabildiler. SERVET-İ FÜNUNDA ROMAN VE HİKAYELERİN ÖZELLİKLERİ Teknik bakımdan sağlam Batı standartlarına uygun ilk roman örnekleri bu dönemde verilmiştir. Bu dönem sanatçıları eser vermeye devam edenler ancak II. Sanat için sanat ilkesine bağlıdırlar. Servet-i Fünun Servet-i Fünun Döneminin Genel Özellikleri. Beyitin cümle üzerindeki egemenliğine son verirler. Vakaların genellikle aile çevresinde geçtiği bu oyunlarda evlenme boşanma kadının medenî haklar gibi konular işlenir. Beyitin cümle üzerindeki egemenliğine son verirler. Bu durum edebi eserlere de yansımıştır- Servet-i Fünun edebiyatının en çok eleştirilen yönü dil üslup olmuştur. Şiirde konu ve biçim yönünden büyük yenilikler yapılmıştır. Servet-i Fünun Dönemi sanatçıları gerek sanat anlayışları gerekse Abdülhamit istibdadının getirdiği baskı ve sansür nedeniyle tiyatro türüyle fazla ilgilenmemişlerdir. SERVET-İ FÜNÛN EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ. Bu dönemde tiyatro sahnelerinde tuluat kumpanyaları temsiller vermiş bu temsiller. SERVET-İ FÜNUN EDEBİYAT-I CEDİDE TİYATROSUNUN GENEL ÖZELLİKLERİ. 1908deyeniden başlayan sahne çalışmaları ve bunlara gösterilen ilgi neticesinde ilgiServet-i Fünuncular da tiyatro denemeleri yapmaya başlamıştı. Serveti Fünun Edebiyat-ı Cedide Dönemi Edebiyatının Genel Özellikleri. Servet-i Fünun şiirinde resim sanatından etkilenilmiştir. Servet-i Fünuncular ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı tiyatro türünde beklenen ölçüde eser veremediler. Servet-i Fünuncular kendilerine Edebiyat-ı Cedideciler demekle birlikte bir araya geldikleri derginin adıyla edebiyat tarihimize. SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI EDEBİYAT-I CEDİDE 1895-1901 1 Servet-i Fünun Edebiyatı 1895-1901 yılları arasında yer alır. Servet-i Fünun döneminde coşku ve heyecanı dile getiren metinlerin şiir genel özellikleri şunlardır. Servetifünuncular kendi düşüncelerini yansıtan oyunların bu dönemde oynanmasına izin verilmeyeceğini bildikleri için tiyatro eseri yazmamışlardır. Servet-i Fünuncular aruz ölçüsünü kullanırlar. Servet-i Fünûn Edebiyatı Genel Özellikleri. Heceyle denemeler olmakla birlikte ağırlıklı olarak aruz vezni kullanılmıştır. Servet-i Fünun Döneminde Tiyatro Servet-i Fünun Edebiyatı Şair ve Yazarları Servetİ Fünun Genel Özellikleri ve Tanzimatcılarla Karşılaştırılması. Servet-i Fünun dönemi edebiyatının genel özellikleri şunlardır. Servet-i Funun Edebiyat-ı Cedide Topluluğunun Edebiyat Anlayışının Genel Özellikleri Servet-i Funun Edebiyat-ı Cedide Topluluğunun sanat ve edebiyat anlayışı ortak birtakım özellikler gösterir. Çünkü tiyatroya büyük destek veren Ahmet Vefik Paşa görevinden alınmış Ahmet Mithat Efendinin yazdığı Çerkez. Bu dönem Servet-i Fünun sanatçıları üzerinde olumsuz etki bırakmış sanatçıların geleceğe dair umutlarını yitirmiş karamsar içine kapanık bir kişiliğe bürünmelerine neden olmuştur. Tanzimat Edebiyatında olduğu gibi olayın akışı kesilip okura bilgi verilmez sanatçılar da eserlerinde kişiliklerini yansıtmazlar. Ağır bir dil kullanıldığı için. Hüseyin Suat Yalçın Mehmet Rauf Cenap Sahabettin Halit Ziya Faik Ali Ozansoy Ali Ekrem Bolayır ve Safvetî Ziyanın tiyatro denemeleri vardır. Daha doğrusu Serveti Funun Topluğunun dergi etrafında bir topluluk özelliği gösterdiği yıllar arasında 1896- 1901 hemen hemen hiç bir tiyatro eseri yazılmamıştır demek de mümkündür. Servet-i Fünun dönemi sanatçıları gerek sanat anlayışları gerekse Abdülhamit istibdadının getirdiği baskı ve sansür nedeniyle tiyatro türüyle fazla ilgilenmemişlerdir. Meşrutiyete kadar hâkimiyetini devam ettirmiştir. 1 Sanat için sanat ilkesine beğlıdırlar. Baskının neticesinde Abdülhak Hamit Tarhan ve Ahmet Mithat Efendi nin daha çok kaleme aldığı okunmak için piyes anlayışı Servet-i Fünun Dönemi Edebiyatı nda de devam etmiştir. Tanzimat Donemi Turk Tiyatrosu Konu Anlatimi Ders Sarayi
Uzun bir geçmişi olan Türk Edebiyatı mesnevi, halk hikayesi gibi türlerle benzerlikler taşıdığı için aslında roman türüne yabancı değildi. Edebiyatımızın Batı’ya açıldığı ilk andan itibaren roman türüne karşı bir ilgi başlamış ve çeşitli çeviriler bu türün iyice tanınması sağlanmıştı. “Tanzimat Dönemi’nde Roman” başlıklı yazımızda edebiyatımızın roman türüyle tanışmasını ele almış ve bu dönemde ortaya konulan ürünlerin ilk olmaları nedeniyle kusurlu olduklarını belirtmiştik. Ancak sanatçılarımızın tecrübe edinmesi sonrasında “Serveti Fünun Dönemi’nde Roman” türünde kusurlar büyük oranda atılmış ve önemli gelişmeler Fünun Dönemi’nde RomanTanzimat Dönemi’nde hakim olan tartışma “Doğu-Batı” tartışmasıdır. Bundan bunalan ve istibdad yönetimin de etkisiyle genç sanatçılar içlerine kapanarak ve Batı’yı örnek alarak “Serveti Fünun” adıyla yeni bir edebiyat anlayışı oluştururlar. Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Süleyman Nazif, Ahmet Şuayp ve Hüseyin Suat Yalçın gibi genç isimlerin “Servet-i Fünun” dergisi etrafında toplanmaları ve burada yazmalarından dolayı bu edebi topluluk dergi ismiyle anılır.Bu konuda daha fazla bilgi için “Servet-i Fünun Edebiyatı ile Serveti Fünun Özellikleri” başlıklı yazılarımıza göz atabilirsiniz.Bu edebi topluluk içinde roman türünde eser veren sanatçıları ise Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın’dır. Bu dönemde hakim olan genel anlayışlar içinde “hayal kırıklıkları ve karamsarlık” romanlarda da görülmektedir. Roman karakterine de yansıyan bu melankolik hava okuyucu tarafından tecrübeyle bu dönemde ortaya konulan ürünlerin teknik olarak Tanzimat Dönemi ürünlerine göre çok daha sağlam olduklarını söylememiz mümkündür. Ancak önceki döneme göre çok daha ağır ve süslü bir dil kullanılmış olmasından kaynaklı dönemin halkına hitap etmemesi bu dönem eserlerinin en büyük kusurlarından Fünun Dönemi Roman ÖzellikleriTürk Edebiyatı’nda Batı tekniğine uygun ilk ürünler bu dönemde verilmiştir. Önceki dönemde yer alan roman kusurları büyük oranda ortadan Fünun romanında realizm akımının tesiri akımının etkisiyle güçlü bir ruhsal ve özellikle gerçekçi mekan betimlemeleri romanların en belirgin dönem sanatçıların içe kapanık ve karamsarlık içinde olmalarından dolayı eserlerde “hayal kırıklığı, kaçış” teması oldukça çok Dönemi sanatçıların sosyal sorunlara yönelmesinin aksine bu dönem sanatçıları biraz da baskıdan kaynaklı bireysel konuları ele Fünun sanatçıların ağır bir dil benimsemeleri nedeniyle bu dönem romanlarında oldukça ağır ve süslü bir dil kullanılmıştır. Bu dönem romanları daha sonraki yıllarda yazarları tarafından dönem romanlarında daha çok İstanbul mekan olarak seçilmiştir. Olayların geçtiği mekanlar detaylı ve gerçekçi bir şekilde uzunca daha çok seçkin ve aydın kişilerden seçilmiştir. Bununla birlikte eserlerde geniş bir kişi kadrosu yerine sadece olayların çevresinde yer alan kişiler yer kahramanların ruhsal betimlemeleri oldukça derin bir şekilde Fünun Dönemi Romanları ve YazarlarıBu dönemde aklımıza gelen ilk isim Halit Ziya Uşaklıgil olmaktadır. Yazmış olduğu Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu adlı eserleriyle Türk Edebiyatı’ndaki Batı tekniğine sahip ilk roman örneklerini vermiştir. Realizm akımın etkisiyle yazmış olduğu eserleriyle Türk romancılığında önemli bir çığır açmıştır. Bununla birlikte Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın bu dönemde roman yazmış önemli sanatçıların başında ve SiyahBatılı anlamda Türk romancılığının başlangıcı olarak kabul gören bu eserde Ahmet Cemil adlı bir genç şairin hayalleri ve hayal kırıklıkları ele alınır. Yazar, Ahmet Celil’in gözünden dönemin gerçekliğini yaptığı gerçekçi betimlemelerle ortaya koymaya çalışmıştır. Betimlemelerdeki ustalıklar, önceki sanatçıların araya girip kendi düşüncelerini söylemeleri gibi kusurları ortadan kaldırması ve akıcı üslubuyla edebiyatımızda önemli bir tutan eserdeki kahramanlar Servet-i Fünuncu sanatçıları MemnuHalit Ziya Uşaklıgil’in bu dönemde yayımlamış olduğu bu roman, dönemin eğlence anlayışını yansıtmakla birlikte Batı’daki realist sanatçıların üzerlerinde durdukları “Yasak aşk” temasıyla oldukça tartışılmıştır. Bu romanıyla Halit Ziya, evliliklerdeki sorunları dile getirmiş ve yasak aşkların altında yatan nedenleri anlatmaya çalışmıştır. Döneminde büyük bir ilgi gören roman, sanatçının şaheseri olarak değerlendirilmiş ve Mai ve Siyah eseriyle birlikte Batılı ilk romanlardan birisi olarak Edebiyatı’ndaki ilk psikolojik romanımız olan Eylül, Mehmet Rauf tarafından 1900 yılında kaleme alınmıştır. Ruhsal çözümlemelerin oldukça güzel bir şekilde yapıldığı romanda Suad, Süreyya ve Necip karakterleri arasındaki aşk üçgenini konu olarak almakla birlikte bu kahramanların psikolojik tahlillerini geniş bir şekilde Fünun Dönemi’nde Roman PDF + VideoAşağıdaki bağlantılardan Deniz Hoca tarafından hazırlanmış olan “Edebiyat Ders Notları PDF” dosyası ile slaytını indirebilir, öğrencileriniz ve arkadaşlarınızla bağlantılardan Deniz Hoca tarafından hazırlanmış olan “Serveti Fünun Romanı PDF Çalışma Kağıdı” dosyası ile slaytını indirebilir, öğrencileriniz ve arkadaşlarınızla ÇEKEBİLECEK YAZILAR ⇒ PDF / Slayt ⇒ Serveti Fünun Edebiyatı ⇒ Serveti Fünun Sanatçıları ⇒ Serveti Fünun Edebiyatının Özellikleri ⇒ Ders Konuları ⇒ TYT Türkçe ⇒ AYT Edebiyat
serveti fünun dönemi genel özellikleri