🎖️ Yiğit Özgür Hızlandırılmış Ingilizce Kursu

DFKp4C4. Etiket 1 Mayıs Karikatürleri 1 Nisan Karikatürleri 14 Şubat Karikatürleri 18 Karikatürler 23 Nisan Karikatürleri Abaza Adalet Karikatürler Adam Kıskançlık Olayını Aşmış Adam Çicek Almış Daha Ne Adımız Sucukcuya Çıkmış Akıllı Telefon Böyle Takılır AKP Aldatma Karikatürleri Alper Tunga Öldü Mü ? Anlamlı Fotoğraflar Anlamlı Karikatürler Anneler Günü Karikatürleri Arabada Beş Evde On Beş Aramıza Sokmasan Olmaz Mı ? Asansör Geyikleri Aslında Çok Zenginiz Biz Atsana Topu Bakim Attaya Götüreyim Mi Seni Ayı Karikatürleri Ayrıkan Karikatürleri Azrail Karikatürleri Ağaoğlu Nerde Kaldı D Aşiret Düğünü Galiba Aşk Karikatürleri Baba Iş Beğenmez Tabi Baba Karikatürleri Babalar Günü Karikatürleri Badi Karikatürleri Bahane Bulmada Sınır Tanımayan Kadın Bak Yüzüne Renk Geldi Bayan Yanı Kapak Bedava İckiye Yuruyun Karikaturu Bedava İçkiye Yürüyün Beklemekten Ağaç Oldum Belgeselcilerin Yanında Farklısın Benim Için Dağları Delmeli Bi Yasin Okuyup Gelicez Bıktırdınız İnsanı Bilgisayarcı Karikatürleri Bir İlişkinin Tarihçesi Bit Bulaştıracak Buralardan Kadın Geçti Mi ? Büyü Karikatürleri Büyük Balık Cem Işık Karikatürleri Ceza Karikatürleri Damızlık Mı Oldun Dans Karikatürleri Dejavu Karikatürleri Devlet Dairesi Dısarı Çıkayım Da Iki Insan Göreyim Dost Doğum Günü Unuttu Diye ! Dracula Dünya Kadınlar Günü Düğün Karikatürleri Düşman Ego Karikatürleri En Garanti Sigara Yasağı En Iyi Gol Sevinci En Komik Karikatürler En Sevdiğim renkler Esnaf Adamın Başka Ne Derdi Olacak Evde Bekleyen Sürpriz Evlilik Karikatürleri Evlilikle Kafayı Bozan Kız Facebook Karikatürleri Faik Karikatürleri Fake Hesap Feminist Karikatürleri Fırat Karikatürleri Futbol Karikatürleri Genç Göstermiyor Gerdek Gecesi Karikatürü Geri Sayım Gerzek Karikatürleri Gırgır kapak Gozunu Seveyim İcme Artik Güncel Karikatürler Güncel Videolar Gürcan Yurt Karikatürleri Hadi Lan Karikatürü Hareketli Resimler Hasta Tedaviye Yanıt Vermiyor / Hasta Ziyaretine Fanta Geleneği hatun hatun karikaturu Hayalleriyle Oynamış Resmen Hayvan Hayvan Karikatürleri Hediye Karikatürleri Heil Yüce Çizer Hemen Aslan Kesildin Her Sınavda Aklıma Gelir Her Şeyin Resmi Herşeyi Bırakıp Gitmek Hindi Karikatürleri hinti kız Hoca Karikatürleri Hoslandigı Kıza Yaklasmaya Calisan Genc Howard Hallis Huni Karikatürleri İftar Karikatürleri Ilginç Evlenme Teklifi İlginç Şeyler İlham Perisi De Geldi Ingilizce Nasıl Bulundu ? İp vardır ip Istanbulu Dinliyorum Gözlerim Kapalı Istanbulu Yenecektin Ne Oldu O Iş ? İste Benim Zeki Muren ! İstemez İyi Yedik Karikatürü Işık Hızını Bir Tarif Et İşçi Karikatürleri Kadınlar Ne Ister ? Kahve 30 tl Kapak Resimleri Kapitalist Karikatürleri Kardan Adam Karga İle Tilki Karikatür Nedir Karikatürün Özellikleri Karışık Karikatürler Kaynanalık Düğünde Başlar Kedi Karikatürleri Kene Kimle Mesajlasıyosun Bakim Kimler Gelmiş Misafirliğe Kink Kong Karikatürü Kirarim Kemiklerini Kızı Düşürmek İçin Komik Caps Komik Facebook Komik Fotoğraflar Komik Gifler Komik Karikatürler Komik Oyunlar Komik Resimler Komik Videolar Komünist Komşu Teyze Belası Kova Burçları Böyle Kurban Karikatürleri Kurt Adam Köpekler Ve Kediler Kör Kahraman Daredevil Leman kapak Mahkeme Karikatürleri Makyaj Anlayışı Farkı Malım İçin Seviyor Beni Matematik Karikatürleri Maya Takvimi Merdiven Karikatürü Mr. And Mrs. Brown Mülakat Karikatürleri Nasıl Bayan Kuaförü Ama Nasıl Bir Erkek Istiyorsun Nasreddin Hoca Nazar Karikatürleri Ne Uzun Konuştun Nefes Alsın Yeter Karikatürü Neşet Ertaş Karikatürleri Niye Böyle Olduk Gizem ? Niye Unuttun Semsii Noldu Söylesene Oğlum ? Olayı Abartan Adam Oportünist Optimist Karikatürleri Ormanda Banyo Günü Oruç Karikatürler Osman Hamdi Bey Osuruk Karikatürleri Otopsi Sonucu Noldu ? Pamuk Prenses Para Karikatürleri Parayı Bulunca Bazıları Paylaşma Olayına Karsı Pazartesi Sendromu Penguen kapak Pesimist Pis Pis Gülüyor Plaza Karikatürleri Polis Karikatürleri Prens Karikatürleri Profesör Karikatürleri Proje Ramazan Karikatürleri Rapunzel Retrica Karikatürleri Röntgenci Yakalandı Sami Karikatürleri Sazan Saçlarımı Farkettin Mi Selfie Seni İlk Gün Ki Gibi Seviyorum Serkan Altuniğne Sevgili Karikatürleri Sevgililer Günü Sevgilim Sana Olan Aşkım Seviyorsan Git Konuş Bence Seçim Karikatürleri Sigara Karikatürleri Sinema Karikatürleri Spor Karikatürleri Starbucks Karikatürleri Süper Kahraman Sürrealist Sürrealizm Tasarruflu Lamba Ile Anca Bu Kadar Taylan Özgür Karikatürleri Teknoloji Karikatürleri Tespitler The Picture of Everything Tıp Bayramı Karikatürü Tipitip Karikatürleri Tişikkirlir Sipirmin Karikatürü Tolga Üstün Karikatürleri Tramessi Trollface Tüketici Karikatürleri Tüm Karikatüristler Ufak Ufak Yiyolar Beni Umut Sarıkaya Karikatürleri Uykusuz kapak Uyumlu Giyinmek Mi ? Uzaylı Karikatürleri Uzun Evliliğin Sırrı Uğur Gürsoy Ver Bi Kilo Madem Vergi Karikatürleri Vücut Karikatürleri Yaz Karikatürleri Yedi Cüceler Yemek Karikatürleri Yeni Karikatürler Yeni Yıl Karikatürleri Yetemedim Adama Yeşil Dev Yılbaşı Ağacı Yılbaşı Karikatürleri Yiğit Özgür Youtube Karikatürleri Zararına Bırakırım Çalı Çırpı Karikatürü Çanakkale Savaşı Çay Ocağını Lazerle Yaktı Çay Yok Mu Çay Çiçek Karikatürleri Çocuk Karikatürleri Çocuktan Al Haberi Örümcek Teyze Iş Başında Özel Günleri Unutma Artık Özer Aydoğan Karikatürleri Öğretmen Karikatürler Şahin Güneş Karikatürleri Şaka Karikatürleri Şarap Gibi Kadınsın Şeref Efendiler Karikatürleri Şiir Olayına Nokta Koyan Adam Şikayet Karikatürleri Şirin Baba Ne Oldu Sana ? Şırpıntı Karikatürleri ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. cenazede pide ayran dağıtılması mantikli surecleri sizin sandiginiz gibi degil lan. oyle sabah uyandik, bir tanidigin cenazesi var ogle namazina muteakip hadi gidelim bi de pide gomelim gibi gelismiyor insanlar olmeden once saatlerce hatta gunlerce yaninda bekleyen evladi, karisi, akrabasi ve yakinlari oluyor. bu insanlar yemeksiz, uykusuz, surekli ayakta bekliyor cenaze defnedilene kadar. bu bir disinda cidden cok iyi sevenleri, akrabalari, arkadaslari vs olabiliyor lan olenlerin. onlar da saatlerce hastane kapilarinda, gasilhanede, camide, mezarlikta hic bir sey yemeden bekliyorlar. dolayisiyla bu insanlara iki dilim pide dagitiliyor, definden sonra. ınanin kimse sevdigini veya en kotu ihtimalle bi tanidiginin sevdigini defnetmeye tercih etmez iki dilim ortalamaniz 21 falan belli ki fazla cenaze yasamamissiniz, umarim cok gec konuyu anlamayanlar icin hatirlatma yapayim. bu yemek dagitma olayi zaten olen kisinin cok yakin akrabalarina falan birakilmaz, uzak akraba arkadas vs halleder. direk görünce dayanamayanlar bülent arınç'ın doğrudan doğruya asena erkin'i hedef aldığı açıklamaları. jacxxajkbcjaulan sen bu ülkeyi 12 yıldır yöneten 3 adamdan birisisin. kaç gündür magazinle uğraşıyorsun. yürü git be kardeşim... 29 aralık 2017 iran olayları gösterilerin kaynağı... 1 genç işsizlik oranı çok yüksek olması.. 2 hayat pahalılığı had safhada olması..3 youtube, facebook, twitter, couchsurfing yasak olması..4 yöneticilerin zenginleşmesi..5 gazete, tv, radyonun sadece devlet yönetimde olması..6 beyin göçü inanılmaz boyutta, gençlerin neredeyse tamamı toefl, ielts çalışarak kaçmak istiyor..7 kadınlara başörtüsü zorunluğu, erkeklere şort giyme yasağı..8 alkol kullanım yasağı..9 kız ve erkeklerin ayrı eğitim alması..10 eğitim de kalitenin düşmesi.. 11 suriye, yemen ve ıraka asker gönderme ve hazineden büyük pay ayrılması..12 haziran 2017'de meclise yapılan saldırı..13 denize, havuza, kız ve erkeklerin birlikte girememesi..14 ülkenin sürekli israil, amerika ve suudi arabistan ile gerilim yaşaması..15 ambargolar..16 sağlık sisteminin çökmesi..17 kadınlara müzik yasağı..18 canlı müzikli restorantlarda kadınların oynayamaması..19 hükümete, meclise veya ülke yöneticilerine eleştiri yapılamaması..20 molla ahundlara ayrıcalık yapılması..21 şah dönemine duyulan özlem..22 halkın geleceğe umudunu kaybetmesi..23 askerlik yapmayanların yurt dışına çıkma yasağı..24 zorunlu askerliğin 2 yıl olması..25 gelir adaletsizliğinin artması..26 kirmanşah ve tahran depremi ile kaygının artması.. 27 küresel ısınma ile kuraklık problemi..28 kürtçe ve türkçe başta olmak üzere farklı dillerde eğitim yasakları..29 hane halkı borçluluk miktarının artması.. 30 meclisin halkı temsil edememesi..31 namjoo, ebi gibi sanatçıların konser verememesi..32 vize problemi nedeniyle; ermenistan, türkiye, gürcistan, malezya ve bae haricinde ülkelere seyahat edilememesi.. 33 parkta kız/erkek arkadaşınla oturamamak..34 2009 ve sonrasında ki gösterilerin şiddetle bastırılması.. 35 kadınların açık alanda sigara içememesi..36 yalancılığın yaygınlaşması veya yöneticilerin açık açık yalan söylemeleri..37 turizmin teşvik edilmemesi.. 38 reform ve değişim taleplerine kayıtsız kalınması.. 39 gazeteci, sanatçı ve yönetmenlerin tutuklanmaları..40 döviz kurlarının, faizin ve enflasyonun birlikte artması... arda turan ve volkan şen'in teravih namazı kılması ben de öss'ye girmeden önce gitmiştim 2005'te. ama çalışmadan olmuyor abi, ne bileyim, önce çalışmak lazım ... nisan 2022 türk parasının saçmalaması maaşlar tüketim falan her şey saçmaladı. 45 tl'ye tavuk sosisli kumru var 50 tl'ye iskender yiyebiliyorsun. sanayide çırak başlıyorken mühendis 6 ile başlıyor. yeni avukat asgari ücret bile almıyor. doktorlar zaten herhangi bir meslek erbabının kendilerinden daha fazla kazandığını hala kabul edemez durumda. her duyduğunda sürekli şok olup tivit litre su olmuş 5 lira. simit 6 tl. aç bitir salam 6 tl. 75 liraya geçen gün lokum et yedim. dün kelle eti mi ne eti olduğu belli olmayan kuşbaşılı kaşarlı pideye 50 lira sokmaya döner 30 lira olmuş. domatesin teki 4-5 tl. adam 30 liraya kahve satıyor fıçı bira 30 tl. ne nasıl yürüyor kimsenin haberi yok. bişi diyen de yok. kimse itiraz da etmiyor. saçmalık saçmalık üstüne. sıkışan zam yapıyor da oğlum öyle bir zam şekli yok. sonumuz bazı arkadaşlar konuyu anlamamış. ne yapsın adam falan diyor. hükümet yeteneksiz bilgisiz olabilir ama serbest piyasaya neredeyse hiç karışmıyor. 100 km yol özel arabayla lpgli 100 tl civarı olabiliyorken nasıl 50 kişiyi taşıyan otobüs kişi başı 100 tl kesebiliyor. minibüs indi bindi nasıl 5 lira yapabiliyor. ben işin burasındayım. yakıt masraflarının ne olduğunu herkes biliyor. dengesizlik değil mi olm bu ? mantığı var mı bu işin ? 3 aktarma yapan arkadaş var. geçen gün taksi kullanmış 10 lira fark ediyor toplu taşımayla mantıklı mı bu ? ben mi kafayı yedim ya anlamıyorum. 10 lira iki simit etmiyor ama seni toplu taşımadan kurtarıyor. ee uzaktan bakınca da bir simit 6 tl olmuş oha diyorsunulan ailem yazlıkta kızkardeşim geçen otobüsle gelmeye kalktı 320 lira almış. dedim bu işte yanlışlık var. uçak biletine baktık 280 tl dönüşü uçakla yaptı. ulan biri otobüs biri mı gerçekten bu iş ? ayna şakasını türkiye'de yapmak mutsuz insanlar şaka kaldıramazlar. başka bir sebebi giden deney. milli dayanışma kampanyası biz neden vergi ödüyoruz 1 kişi bana bunu açıklayabilir mi? neden yani neden? her zor zamanda futbol kulübü gibi sms kampanyası başlatılacaksa neden vergi veriyoruz yok mu açıklayacak biri? ya da fransızlar, amerikalılar niye ihtiyaç duymuyorlar sms'lere? bkz ihtiyat akçesi 24 nisan 2015 almanya'nın soykırımı tanıması pisagor bardağı yunanistanın samos adasında hediyelik eşya olarak satılan bir bardak. söylediklerine göre bu bardağı pisagor dizayn etmis ve eger dogru ise bence bu muazzam bardak milattan oncesinden gunumuze pisagorun biraktigi en degerli eserlerinden biri olmustur. bardagin sekli ters duran bir kilise canina benzer. tam ortasindan orta parmak goruntusunde bir naah isareti cikar. pisagor "azla yetinmeyi bilin, acgozlu olursaniz elinizdekileri de kaybedersiniz " demis ve bu bardakla kanimca soyut felsefeyi gozle gorulen elle tutulan bir somut nesneye donusturmustur. bu noktada sasirmak, isin gizemini ve suprizini yasamak istiyorsaniz , altta yazdiklarimi okumayin ve gunun birinde boyle bir bardak elinize gecerse icine istediginiz kadar suyu doldurup icin..- spoiler -bardagin ozelligi nedir derseniz, altina baktiginizda boyle bezelye eninde bir delik var. bi de bardagin icinden cikan parmagin dibinde iki delik. ve bardagin yarisini biraz gecince bir cizgi. siz bardagi bu cizgiyi asmayacak sekilde doldurdugunuzda hersey normal, herhangi bir bardaktan farki yok. cizgiyi asip bardagi cok doldurdugunuzda ise, asagidaki delikten, bardagin icindeki tum su bosaliyor.. - spoiler -ister pisagor ister bir baskasi, her kim dizayn ettiyse bu bardagi, uygulamali anlatiyor adama anyayi konyayi.. daire kapısını açık bırakıp metrekare kazanmak balkon kapısını açık bırakarak tüm istanbul'a sahip düşüncen kişinin 15 yaşındaki haline vereceği öğüt - sakın herkese güvenme, kapılarını açma... çok pis canını yakarlar 30 sene unutamazsın... lost - spoiler -dört sezon boyunca ilginç olaylar izledik. yolcuları derinlemesine inceledik. herhangi bir beklentimiz ölen adamlar dirildi "vadesi dolmamış" dedik. - gökten yemek yağdı "ne bereketli yermiş" dedik. - kötürüm adam yürümeye başladı "damar damar üstüne gelmiştir sarsılınca kendine geldi" diye ayı gördük "ayı nerede yok ki" diye kendimizi zamanda yolculuk yaptılar "bizler tuvalet kağıdının üstüne akı kapasitörü çizerek büyümüş nesiliz alışkınız böyle olaylara" * michael ortalığı dağıtıp " dey tuk may san" *diye bağırdı. baba yüreği dedik. - dededen kalma çalışan vw minibüs buldular "almanlar yapmış abi" dedik. - benjamin'i bağrımıza bastık. gözlüklerine hasta sayidi taklit ederek evdeki ütüyü tamir fazla yeme hurley gibi olursun eleştirilerini yerinde bulduk. gece yarısı dürümü "lost ne lan?" sorusunu "ada var. uçak düşüyor. böyle süper bişey." seklinde cevapladık. "ee ne var yani bunda. sıkıcı bence." diyenlere karşı sakin tavrımızı locke usulü çeyizlik 36 parça bıçak takımı arkadaşlara chinzuşii diye hitap ettik. 108 dakikada bir kod girilen bilgisayara reset atsak süre sıfırlanır mı acaba? diye kabullendik ama bize o adanın suya atılmış bozuk para misali ortadan kaybolmasını açıklayacajsın ` j j abrams` bunu spoiler - Galatasaray sezon başında bir Avrupa Kupası maçı için deplasmana gidecekti. Yolculuk öncesi Rijkaard basın toplantısı yaptı. Burada takımının son durumundan ve rakip takımdan bahsetti. Sözleri bittiğinde, her basın toplantısında olduğu gibi medya mensuplarından sorular alınmaya başlandı. Bir soru -yanlış hatırlamıyorsam- "Filanca ülke yolculuğu..." diye başlamıştı. Rijkaard'ın tercümanı olan Mert Çetin bu cümleyi İngilizce'ye çevirirken yolculuk kelimesi journey yerine, tatil kelimesini vacation tercih etti. O an Rijkaard'ın şaşkınlığını görmeliydiniz. "Hayırdır ya, tatile mi çıkıyoruz? Ben maça gidiyoruz sandıydım", der gibi bakmıştı. O gün Mert Çetin'in İngilizce tercüme yapamayacağını ve bu konuda ısrarlı olunursa ortaya çok komik şeyler çıkacağını düşünmüştüm. Hatta bunu pek çok ortamda da dile getirmişliğim vardır. Lakin nedense, hep bu eleştirim yanlış anlaşıldı. Bugün aşağı yukarı herkesin Mert Çetin'in çeviri performansını eleştirdiğini görünce bu duruma sevinsem mi, üzülsem mi konuşurken onun dediklerini başka bir dile çevirmek ya da sorulan soruyu çevirmek kolay işler değil elbette. Lisans eğitimimi İngiliz Dili ve Edebiyatı üzerine aldım. İngiliz dili okuyanın mükemmel tercümanlık yapabileceği düşünülür genelde ama bu iş öyle kolay değildir. En azından üniversitelerde Mütercim-Tercümanlık bölümünde okuyanlara ayıp etmiş oluruz. Nihayetinde onların uzmanlık alanıdır, benim gibilerin fazla coşmaması lazımdır. Okuduğu bölümün üzerine ekstra bir şeyler katarak kendini tercümede geliştirenlere bir lafım yok elbette. Neyse, fazla dolandırmayalım cümleleri. Özetle; Mert Çetin'in yapmaya çalıştığı şey kolay bir iş değil. Çok hakim olmadığı bir lisanda ve aynı zamanda sözlerini çevirdiği kişinin de ana dili olmayan bir lisanda çeviri yapmaya çalışıyor. Buna ek olarak, futbolla ilgili terimlere de ekstradan hakim olması lazım. Bütün bunları göz önüne alarak tekrar tekrar eleştirimde fazla sert olmamaya çalışıyorum. Lakin insan bir yandan da dayanmıyor. Mert Çetin iyi bir insan olabilir. Peki bu özelliği İngilizce'den iyi çeviri yapamadığı gerçeğini değiştirir mi? Hayır. Öyleyse neden bu ülkede Mert Çetin'in çevirisini eleştirdiğim ilk günden beri, "ama iyi bir insan, ama iyi bir Galatasaraylı" gibi savunmalarla karşılaşıyorum? Bir işi layıkıyla yapmak için iyi bir insan olmak yeterli midir? Yoksa aynı zamanda o işte iyi olmak ve iyi bir profesyonel de olmak gerekir mi? Bu soruyu futbol kamuoyunun sürekli tartıştığı herkes için sorabiliriz aslında. Böyle yazı içerisinde sürekli "ben dili" kullanmayı çok sevmesem de bu yazı için destur aldım. Yazmaya devam ediyorum. Yukarıda zikrettiğim "yolculuk-tatil" meselesini gördüğüm günden beri Mert Çetin'i dikkatle takip ediyorum. Mümkün mertebe yaptığı hataları ve bazen kendini kaptırarak alakasız yorumlarla Rijkaard'ın cümlelerini ne kadar ilginç noktalara taşıdığına defalarca kez şahit oldum. Eminim şu an bu yazıyı okuyan ve İngilizcesi ortalamanın üstünde olan birçok kişi de aynı şeylere şahit olmuştur. Mert Çetin'in hatalarını elimden geldiğince bir kenara not etmiştim. Geçen gün bir arkadaşım bana, Ekşi Sözlük'teki "Mert Çetin" başlığında da bu çevirmen arkadaşın hatalarının paylaşıldığını, tartışıldığını söyledi. Orada yazılanlarla da karşılaştırdım notlarımı, çoğunu doğru hatırlıyormuşum. Sadece bir tanesini Ekşi Sözlük'teki şekliyle alarak aşağıya yazacağım birazdan. Onu yapmadan önce de, yine Mert Çetin'le ilgili duyduğum ilginç bir hadiseyi anlatayım. Galatasaray antremanını takip eden bir spor yazarından dinledim bu olayı. Bir antreman esnasında Rijkaard oyuncularını birbirlerine daha yakın oynamaları konusunda uyarıyormuş. Ve sırayla pek çok oyuncunun ismini antremanda söylerek "closer,come closer" diye onları uyarıyormuş. Tercümanı olan Mert Çetin'in ise bu uyarıyı şöyle çevirmiş, "kapanın". Tabii takımda İngilizce'yi iyi bilen futbolcu hiç yok mu diye merak ettim bunu ilk duyduğumda. Tercüman arkadaşa, "Hacı sen ne diyorsun ya? Ne kapanması?"diyenin çıkmaması da garip aslında sadece yazdığım bu son örnek bile bu sene Frank Rijkaard ve Galatasaray'ın İngilizce bilmeyen ya da İngilizcesi iyi olmayan yerli futbolcuları arasında ne denli bir iletişim sorunu olduğunun göstergesidir. Geçtiğimiz hafta kaybettikleri derbi sonrası bazı Galatasaraylı oyuncuların Rijkaard'ın oyun taktiğini anlamadıklarını itiraf ettiklerine dair haberleri okumuştum. Maç öncesi tahtaya yazılan taktiği anlamayan oyuncuların, Mert Çetin'in tercümelerini anlamaları ise ne kadar zor olur, varın orasını siz düşünün. Hani biraz abartı bir yorum gibi gelecek size belki ama sanırım Galatasaray'ın Mert Çetin için de bir tercümana ihtiyacı var. Yoksa bu iletişimsizlik başlarına daha çok iş açar. Esasında en mantıklısı Rijkaard'ı yormadan, kendi dilinde konuşmasına imkan sağlamak olmalı. Hollandalı'nın ana dilini iyi bilen bir Türk bulmak zor olmasa gerek. Hiç kimseyi bulamazsanız, Fırat Topal var. Ona gidin. Haksız mıyım?Tekrar dönelim Mert Çetin'in yaptığı ve benim not aldığım bazı garip çevirilerine. Hafızamın ve bir tanesi için Ekşi Sözlük'ün desteğiyle yazıyorum bunları. Tekrar belirteyim.* Frank Rijkaard bir keresinde transferlerle ilgili konuşurken, "İlgilenirsek, transferi yaparız" If we're interested... tarzı konuşmuştu. Mert Çetin ise bunu "Futbolcu ilginçse transferi yaparız" diye çevirdi.* Bir maçın ardından yine basın toplantısında "keep possession" cümlesini "pozisyonları tutmak" diye çevirmişti. Halbuki burada bahsedilen şey, "topla oynama, topa sahip olma" anlamında. * Rijkaard bir keresinde Lincoln'le ilgili bir soruya, "geçen seneki maçlarını izledim, burada olmaması üzüntü verici" demişti. Mert Çetin ise bu cümleyi "Lincoln'ün kampa gelmemesi utanç verici" diye yorumladı. Zaten bu arkadaşımızın en büyük sorunu çeviride esnek olmak ile her şeyi kafasına göre yorumlamayı karıştırması.* Kaybedilen bir maç sonrası Rijkaard, "kazanırken birlikte kazandık, bugün kaybederken de birlikte kaybettik" demişti. Tercümanı ise mağlubiyeti "bireysel hatalara" bağladı. Ne alaka?* Hakemin ilk yarıyı erken bitirdiğini ve bunun da Galatasaray'ın rakibinin işine yarayıp yaramadığının sorgulandığı bir soruyu, Mert Çetin kardeşimiz "hakem oyunu çok durdurdu, bu rakibin işine yaradı mı?" diye çevirmişti.* Emin olmadığım, sözlükten kontrol ettim diye belirttiğim olaya gelince. Lucas Neill'ın imza töreninde o vakitler Galatasaray'da kalıp kalmayacağı muallakta olan Kewell'ın durumu da gündemdeydi. Kewell'ın vatandaşını bulmuşken, medya hemen bazı soruları patlattı. O sorulardan biri de Kewell'ın sezon sonu bitecek sözleşmesi ve Neill'ın bunun yenilenmesi konusunda çaba sarf edip etmeyeceğiyle ilgiliydi. Tercüman arkadaşımız bu cümleyi sorarken, "Kewell'ın sözleşmesi sezon sonunda fesh edilecek" diye çevirdi. Kullandığı kelime "terminated". Evet, aynen. "İ-na-na-mı-yo-rum Haşmet!".* Bir de ısrarla tarzanca çeviri yapma hastalığı da cabası. Yorum yapmak şeklinde uydurduğu "make comment" olayı var. Cümlesi ise fiks, "Can you make some comments?".* Rijkaard'ın fedakarlık yapmalıyız cümlesini sacrifice, ne alakaysa "acı çekmek" diye çevirmişti. Acı çekmek özgürlükse, özgürüz hepimiz...Bu liste daha böyle uzar gider. Aslında bu yazıyı sezon sonunda yazmak istiyordum ama derbi sonrası yaşanan çeviri problemiyle iyice ayyuka çıkan bu durum sözleri ve Rijkaard'ın bunun üzerine yorumları için kayıtsız kalmak zordu. Şimdi, bu tercümanı savunanlar diyor ki, bu arkadaşın uzmanlığı İngilizce değilmiş. E, nedir yani bu? Bahane midir? Koskoca Galatasaray'ın Rijkaard'ın derdini tam anlamıyla aktarabileceği bir adamı hala bulamamış olması komedi değil midir? Yani bu iş şuna benziyor. Dandik Almanca bilgimle Daum'un tercümanı olduğumu ve yukarıdaki hatalarıma rağmen Fenerbahçe'de hala korunup kollandığımı düşünün. Sebep? Esas uzmanlığım İngilizce ve tabii ben iyi bir insanım. Ne güzel İstanbul ya! Bu işlerin bu kadar kolay olduğunu bilsem, zamanında kulisimi, yatırımımı ona göre yapardım. Şimdi yine Süper Lig'deki takımlarda çalışan ama İngilizce dışındaki dillerde çeviren yapan tercümanlar arasında da komik çeviriler yapanlar vardır belki ama onları anlamıyorum ki. Bana bazen neden Fenerbahçe'deki Brezilyalıların tercümanı Samet'ten bahsetmiyorsun, diye soruyorlar. Neyinden bahsedebilirim ki? Hiçbir şey anlamıyorum. Lakin Rijkaard ve Mert Çetin arasındaki mevzu için üç beş kelam etmek hakkımdır herhalde. Onu da yazı boyunca yaptık bunların yanında, Rijkaard'ın Mert Çetin için, "O, benim sadece tercümanım değil, aynı zamanda dostum" demiş olması da ayrı bir mesele tabii ki. Mevzu sadece yönetimle de alakalı değil de Mert Çetin'in nerdeyse her cümlesine, "baktığımız zaman" diye başlaması var ki, o da apayrı bir olay. Ayrıca hadiseyi "hatadır, olur öyle" diye geçiştirmek mümkün değil. Sıradan bir vatandaşın İngilizce konuşurken hatalar yapması normal karşılanır, ama bu arkadaşın işi bu. Ve yapacağı hatalar çalıştığı takımı direkt etkileyecek türden şeyler olabilir. Atıyorum; benim, vatandaş Ahmet'in, Mehmet'in vs. İngilizce konuşurken yaptığı hatalara en fazla gülüp geçeriz ama biz herhangi bir kurumu temsil etmiyoruz. Yahut işimiz tercümanlık değil. Böyle bir yükümlülüğümüz yok. Ancak Mert Çetin'in durumu farklı. Bunu iyi görmek bu yazı için, "çok biliyorsan sen yap bu işi" tepkileri verenler de olacaktır. Hepsine tek tek yorumlarda cevap yazmak yerine, buradan toplu cevap vereyim şimdiden. Blogda eleştirdiğim kişilerin yerine geçseydim, bugüne kadar şu meslekleri ya da işleri yapıyor olmam lazımdı; Kulüp başkanı, teknik direktör, futbolcu, basketbol antrenörü, yönetmen, edebiyatçı, Başbakan, Cumhurbaşkanı, milletvekili, Genelkurmay Başkanı, bakan, televizyoncu, gazeteci gibi eleştirdiğim kişilerinin işlerini yapmak zorunda olduğumdan çok işe girdim çıktım bugüne dek. Yoruldum artık. İlla bu iş için İngiliz dili okumuş birini tercih edeceğiz diyorsanız, sizi voodoo girl'e yönlendireyim o arada o kadar atıp tuttuk, artık birileri yapacağım ilk İngilizce hatayı dört gözle bekliyor olacaktır. Oradan da başımıza iş açtık ya neyse, olur o kadar...Kalın salıncakla...Not Yazıyı en baştan sonuna kadar okuyan varsa, helal olsun. Bu kadar uzun yazıları okumak zordur. En azından ben çok zorlanıyorum. Ondan dedim. Not 2 Yazıyı bitirdikten sonra aklıma geldi. Komik bir anımı anlatayım. Konuyla da ilgili. Lise 2'deyken dersaneye gidiyorum. Dersanedeki İngilizce hocası ise adeta ödev manyağı. Paso ödev veriyor. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de "en zayıf halka" tarzı bir oyunu oynatıyor bize. Herkes en az 3 tane eş anlamlı ve 3 tane zıt anlamlı kelime buluyor. Bunları bulduktan sonra, birbirimize sırayla kelime soruyoruz. Eş anlamlısını ya da zıttını bilen, sınıftan çıkabiliyor. Ders bittikten sonra oynuyoruz bu oyunu. Buna dikkat. Neyse, ben de listemi hazırladım. Kelimenin birine "tie" yazdım. Bağlamak, düğümlemek manasında. Onun zıttı içinse sözlükten kelimeyi çözmek direkt almışım ve "solve" yazmışım. Bu kelime çözmek demek ama sorun, problem çözmek anlamında. Boğaziçi'nde okuyan kuzenlerimin "lan olm, manyak mısın? bu nasıl zıtlık?" sorusu ve kahkahalarıyla hayata dönmüştüm o gün. Bir zamanlar ben de Mert Çetin'dim yani. Bu da böyle bir anımdır. isyerinde desktop picture olarak koydugum, her sabah yarilmama sebebiyet veren eser. okudugum en harika karikatür. bir karede bu kadar yaraticilik nasil olur diye insani sasirtan espriler bütünü. bkz cekindirilist 6 ay içerisinde ingilizceyi tamamen öğrettiğini iddia eden saçma insanlar topluluğunun eseri. 6 ay sonunda , buraya 6 ay da ingilizce öğrenmek için geldim bile diyemiyorsunuz. o derece yani. o kadar hızlıdır ki, sizden önce gider, yakalayamazsınız. kaçıyor hergele, durduramıyoruz efendim. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.

yiğit özgür hızlandırılmış ingilizce kursu