♠️ Emlakçı Komisyon Sözleşmesi Cayma Yargıtay Kararı
Ev Alırken Veya Kiralarken Sözleşmeyi Mutlaka Okuyun. Emlakçı aracılığı ile ev satın alan veya kiralayan kişiler emlakçıya komisyon vermek zorunda. Alıcı , ilerleyen zamanlarda bu konuda sorun yaşamamak için mutlaka sözleşmeyi okumalı ve tüm detayları yazmalı. Ev alacak, satacak veya kiralayacak iseniz, ilk yapacağınız
Milyonları ilgilendiren karar. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nden emlakçıların alım satım komisyonuyla alakalı emsal nitelikte bir karar geldi. İddiaya göre, bir dairenin satımı için
05.05.2019 11:11. Yargıtay, binlerce emlâkçı ve gayrimenkul danışmanını ilgilendiren bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, emlakçıyla satıcı arasındaki simsarlık anlaşmasının ancak yazılıysa geçerli olduğuna hükmetti. Bir emlakçı, arsa sahibiyle kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak, dairelerin satılması
Yargıtay, binlerce emlâkçı ve gayrimenkul danışmanını ilgilendiren bir karara imza attı. Yüksek Mahk
Emlakçıların alım satım komisyonuyla ilgili milyonları ilgilendiren emsal karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nden emlakçıların alım satım komisyonuyla alakalı emsal nitelikte bir karar
Emlakçıyakomisyon vermek zorunlumudur? Eğer aranızda yazılı bir sözleşme varsa ve emlakçı size gereken hizmeti sunmuşsa doğruluk ve dürüstlük kuralına uygun hareket ettiyse zorunludur.Ama borçlar kanunun 407.maddesine göre "doğruluk kurallarına aykırı davranan aracı ücrete ve yaptığı masrafa ait olan haklarını
Yargıtay3.Hukuk Dairesi E:2014/6563 K:2014/13898 kararı okumak için tüm bunlara rağmen sözleşmeden cayma halinde komisyon ücretinin ödenip
oaOJkh4. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nden emlak danışmanlarının alım satım komisyonuyla alakalı yeni bir nitelik geldi. İşte konu hakkında bilmeniz gereken detaylar… Emlak danışmanları ile yapılan sözleşmelerde mülk sahiplerin imzasının olma şartı artık aranmıyor. Sözleşmenin geçerli şartları yazılı olarak yapılmış olmasında mülk sahibi imzalamasa bile komisyon ödemek zorunda kalacak. Son gelen verilere göre bir dairenin satımı için mülk sahibi ile tellallık sözleşmesi imzalayan emlakçının daireye alıcı bulduğu bildirildi. Satıştan hemen sonra emlakçı sözleşmede yer alan satış miktarının yüzde 3’ü kadar komisyon ücretini taraftan alamıyor. Bursa’da alacağı bedel için İcra müdürlüğüne giden emlakçı dairenin sahibine icra işlemi başlatıyor. İcranın ise durdurulma kararıyla karşılaşan emlakçı şok oluyor ve 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yeniden dava açıyor. Davacı emlakçının taşınmaz alım satımında davalı satıcı ile dava dışı alıcıyı bir araya getirmiş olduğunu ve satış için anlaşma üzerine üçüncü kişi adına tapuda devredildiği dile getiriliyor. Davalı ise iddiaları reddetti. Kararı emlakçı temyiz edince devreye Yargıtay 13. Hukuk Dairesi girdi. Taşınmaz sahibi imzalamak zorunda olmadığı ifade edildi. Yargıtay 13. Hukuk dairesi ise emlakçıyla yapılan sözleşmelerde illa mülk sahibinin imzasının olma şartının olmadığı belirtildi ve karar şu şekilde verilmiştir “Davacı ile davalı ve dava dışı … arasında düzenlenmiş yazılı bir emlak alım satım sözleşmesi mevcuttur. Anılan sözleşmeyi davalı satıcı sıfatıyla imzalamış olup; dava konusu evin satımı gerçekleştiğinde satış bedelinin yüzde 3’ü ile KDV’sini emlakçıya ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, tellalık sözleşmesini imzalayan kişinin malik olmak zorunluluğu yoktur. Sözleşmenin geçerlilik şartı yazılı olarak yapılmış olmasıdır. Somut olayda, sözleşmeye konu taşınmazın yine sözleşmeyi alıcı sıfatıyla imzalayan dava dışı üçünçü kişiye satıldığı ve davalı ile davacı arasında geçerli ve ayakta bulunan bir tellallık sözleşmesinin bulunduğu dikkate alındığında davacının tellallık ücretine hak kazandığı açıktır. Hal böyle olunca sözleşme içeriğinin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Temyiz olunan hükmün davacı yararına bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.” Kaynak _________________________________________________________________________________________________ UYARI Web sitemiz üzerinde bulunan tüm yazılar, görseller ve tüm materyaller 'a aittir. Kaynak belirtilmeden site içeriği kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz. Konu Hakkında Emlak Danışmanlarımız'dan daha fazla bilgi almak için Soru sorabilir, veya görüşlerinizi yorum yaparak paylaşabilirsiniz.
Emlakçı aracılığı ile yapılan alım satım ve kiralama işlemleri için emlakçı komisyonu ödeniyor. Peki, yapılan işlemden vazgeçilmesi halinde ne olur? Emlak komisyon sözleşmesi cayma bedeli nedir?Emlak komisyon sözleşmesi cayma bedeli!Emlakçı aracılığı ile yapılan alım satım işleminde hem alıcının hem de satıcının komisyon ödemesi gerekirken; kiralama işleminde ise yalnız kiracının komisyon ödemesi ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Emlakçıların faaliyeti sonucunda kurulan sözleşme geciktirici koşula bağlanmışsa ücret, koşulun gerçekleşmesi hâlinde sözleşmesinde emlakçıların yapacağı giderlerin kendisine ödeneceği kararlaştırılmışsa, emlakçının faaliyeti sözleşmenin kurulmasıyla sonuçlanmamış olsa bile giderleri emlakçı ile sözleşme imzalamanıza rağmen alım satım/kiralama işleminizden vazgeçtiğinizi düşünelim. Bu durumda emlak komisyon sözleşmesi cayma bedeli ne olur?Emlak komisyon sözleşmesi cayma bedeli..Komisyon sözleşmesinden alıcının vazgeçmesi halinde, ödediği komisyon ücretini geri alamıyor. Konu ile ilgili dava örneği aşağıda yer alıyor GENEL KURULUE. 2002/13-233K. 2002/257T. İTİRAZIN İPTALİ Davacı Tellalın Yapmış Olduğu Komisyonculuk İşi Nedeniyle Davalıdan Alacağının Ortaya Çıkması Üzerine Buna Dayanarak Yapılan Takibe İtiraz Edilmesi • KOMİSYONCULUK Davacı Tellalın Yapmış Olduğu Komisyonculuk İşi Nedeniyle Davalıdan Alacağının Tahsili İçin Başlatılan İcra Takibine Vaki İtiraz • İCRA İNKAR TAZMİNATI Yapılan Takibe Haksız Olarak İtiraz Edilmesi Halinde Bu Tazminata Hüküm Kılınması • TELLALLIK Davacı Tellalın Yapmış Olduğu Komisyonculuk İşi Nedeniyle Davalıdan Alacağının Ortaya Çıkması-Alacağın Tahsili İçin Başlatılan İcra Takibine Vaki İtiraz • CEZAİ ŞART Satıcının Alıcıya Tapuda Temlikten Tek Taraflı Olarak Vazgeçmesi - Tellala Ödemesi Gereken %2 lik Ücretin Sözleşme Hükmü Uyarınca Ceza Koşulu Olarak İstenebileceği 2004/ 161/sonÖZET Tellal sözleşmede açıkça kararlaştırılmış ise, hazırlık işlemlerinin ikmali halinde dahi ücrete hak kazanır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, sözleşenlerin cayması hali için ayrıca ücret öngörüldüğüne göre, hazırlık işlerinin ikmali halinde, davacı tellala ücretin ödeneceğinin kabulü gerekir. O nedenle davalı satıcı %2 lik ücreti sözleşme hükmü uyarınca her halükarda davacıya ödemekle yükümlüdür. DAVA Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 29. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen gün ve 2000/269-749 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin gün ve 2001/4287-5142 sayılı ilamı ile, ...Davacı tellal, davalının dairesinin satılması konusunda sözleşme yaptıklarını, davalının sözleşmeden döndüğünü, bu durumda sözleşme gereğince %4 komisyon ücreti ödemesi gerektiğini öne sürerek yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 icra inkar tazminatı ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tellalın davalı satıcı ile dava dışı alıcıyı bir araya getirdiği ve böylece taşınmazın alım satımına aracılık ettiği, taraflarca imzası inkar edilmeyen sözleşme içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkeme kabulünün aksine tellal sözleşmede açıkça kararlaştırılmış ise, hazırlık işlemlerinin ikmali halinde dahi ücrete hak kazanır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, sözleşenlerin cayması hali için ayrıca ücret öngörüldüğüne göre, hazırlık işlerinin ikmali halinde, davacı tellala ücretin ödeneceğinin kabulü gerekir. O nedenle davalı satıcı %2 lik ücreti sözleşme hükmü uyarınca her halükarda davacıya ödemekle yükümlüdür. Hazırlık işlemlerinin ikmalinden sonra davalı satıcı, dava dışı alıcıya tapuda temlikten tek taraflı olarak vazgeçtiğine göre davacı alıcının ödemesi gereken %2 lik ücreti de, yine sözleşme hükmü uyarınca, bu defa ceza koşulu olarak davalı satıcından isteyebilir. Ne var ki ceza koşulu miktarının belirlenmesinde, Mahkemenin BK. nun 161/son maddesi hükmünü de tartışması araştırması, gerektiğinde bu miktardan indirim yapılıp yapılmayacağını da değerlendirilmesi gerekir. Mahkemenin yasa hükmünü yorumlama ve değerlendirmede yanılgıya düşerek, yazılı şekilde davanın reddine karar vermesi, usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü KARAR Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, gününde oybirliği ile karar komisyon sözleşmesi damga vergisi 2015!Işıl Seren KESKİN/
Yargıtay; Emlakçıyla Anlaşıp Daireyi Sahibinden Alan Komisyon Öder Yargıtay, almayı planladığı daire için emlakçıyla takip dayanağı’ belgesi imzaladıktan sonra aynı daireyi sahibinden satınalan vatandaşın emlakçıya komisyon ödemesine hükmetti. Yargıtay, almayı planladığı daire için emlakçıyla takip dayanağı’ belgesi imzaladıktan sonra aynı daireyi sahibinden satınalan vatandaşın emlakçıya komisyon ödemesine hükmetti. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, "Taraflar arasındaki sözleşmenin iptal edildiği iddia ve ispat edilemediğine göre davacı emlakçının tellallık ücretine hak kazandığı kabul edilmelidir." denildi. Türkiye Emlak Müşavirleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi, Bursa Emlak Müşavirleri Dernek Başkanı Ahmet Gür ise kiralık ev işlemlerinde de aynı hak edişin geçerli olduğunu hatırlatarak, "Kendini uyanık zanneden insanlar, sözleşme imzaladıktan sonra komisyonu ödememek adına mülk sahibiyle irtibata geçiyor, ama 6 ay içerisinde emlakçının gösterdiği evi ne kendisi ne de yakın bir akrabası alamaz." dedi. Mersin’de ikamet eden bir vatandaş, 1 Aralık 2010’da daire satınalmak için emlakçıya müracaat etti. Emlakçının gösterdiği evi beğenen vatandaş, emlakçıyla "Emlak Komisyoncusuyla Müşteri Arasında Ön Akit" başlıklı sözleşme imzaladı. İddaya göre, emlakçıya komisyon ödemek istemeyen vatandaş, dairenin sahibiyle irtibata geçerek satın alma işlemini gerçekleştirdi. Vatandaşın tellaklık 'hak ediş ücretini ödemeyerek sözleşmeye aykırı hareket ettiğini öne üren emlakçı vatandaş hakkında icra takibi başlattı. Vatandaş ise emlakçının bu girişimine icra takibine itiraz ederek cevap verdi. Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müracaat eden emlakçı itirazın iptali ile daireyi sahibinden alarak kendisine komisyon ödemeyen vatandaşın kötü niyetle takibi durdurması nedeniyle yüzde 40' dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istedi. Mahkemede savunma yapan davalı vatandaş ise dava konusu evi satın almak üzere davacı ile görüştüğünü, ancak fiyatı yüksek bulduğu için vazgeçtiğini ve bunu telefonla davacıya bildirdiğini belirterek, “15 gün sonra internetten evi sahibinden satın aldım. Davacının dava konusu evle ilgili yetkisi yoktur. Davanın reddini talep ediyorum” dedi. 2013’te kararını açıklayan Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesi, davalının satış bedelini ve tellal ücretini fazla görerek davacı ile aralarında düzenlenen ön sözleşmeden vazgeçtiğine dikkat çekerek, davacının tellallık hizmeti için davalıdan ücret isteme hakkı bulunmadığına hükmetti. Mahkeme, davacının dava konusu meskeni satmak üzere davalıdan önceki sahibinden yetki de almadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verdi. Mahkemenin kararını davacı emlakçı temyiz etti. TARAFLAR ARASINDA İMZALANAN SÖZLEŞME GEÇERLİDİR Dava dosyasını yeniden değerlendiren Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, taraflar arasında imzalanan 1 Aralık 2010 tarihli "Emlak Komisyoncusuyla Müşteri Arasında Ön Akit" başlıklı sözleşmesine dikkat çekti. 13. Hukuk Dairesi kararında, sözleşmedeki, "Komisyoncu tarafından gösterilen veya sözle tarif edilerek beyan edilen taşınmazların herhangi birini satın aldığım veya kiraladığım taktirde emlakçılar odasından düzenlenen tarife gereği ödemem gereken tarife ücretini ödeyeceğimi kabul ve taahhüt ederim" ibaresinin yazılı olduğunu hatırlatıldı. Sözleşmede dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya gösterildiğinin yazılı olduğunun vurgulandığı Yargıtay 13. Hukuk Dairesi kararında, "Taraflar arasında düzenlenen bu sözleşme geçerlidir. Bunun aksinin davalı tarafça aynı mahiyette bir delil ile ispatlanması gerekir. Üstelik davalı bu sözleşmeyi imzaladığını ve dava konusu evi gördüğünü kabul etmektedir. Davada dayanılan sözleşme düzenlendikten sonra 17 Aralık 2010 tarihinde davalı tarafından evin tapuda satın alındığı konusunda da ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki sözleşmenin iptal edildiği iddia ve ispat edilemediğine göre davacı tellalın tellallık ücretine hak kazandığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Mahkeme kararı davacı yararına bozulmasına oybirliği ile karar verildi." ifadeleri yer aldı. AYNI SÖZLEŞME KİRALIK EV İÇİN DE GEÇERLİ Türkiye Emlak Müşavirleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi, Bursa Emlak Müşavirleri Dernek Başkanı Ahmet Gür, satın alma işlemlerinde geçerli olan uygulamanın kiralamalarda da geçerli olduğunu hatırlattı. Emlakçının gösterdiği daireyi 6 ay içerisinde sahibinden kiralayan vatandaşın da komisyon ödemek zorunda olduğunu vurgulayan Ahmet Gür, şunları kaydetti "Öncelikle vatandaşların dikkat edecekleri şey; emlak müşavirinin oda derneğe kayıtlı olması. Yasa tasarısına göre, emlakçılar kesinlikle sözleşmeli çalışmak zorunda. Sözleşme imzalanırsa katma değer vergisi de devreye giriyor. Yargıtay’ın emsal nitelikteki kararında bahsi geçen emlakçıyı tebrik ediyorum. Emlakçıların, kendilerini uyanık zanneden insanlar tarafından mağdur edilmelerini önleme adına çok önemli bir karar verilmiştir. Zaten son yıllarda bu tür davalarda hem yerel mahkemelerde hem de Yargıtay kararlarında benzer kararlar çıkıyor. Vatandaş, yaptığı sözleşme gereği emlakçının gösterdiği evi alamadığı gibi akrabası da 6 ay içerisinde o evi alamaz, alırsa komisyon ödemek zorunda. Hem vatandaşların hem emlak müşavirlerin hakkını alma adına sözleşme imzalanmak çok önemli. Sadece komisyon ödeme anlamında değil, emlakçının gösterdiği yer ile sattığı yer arasında farklılık olduğu durumda da sözleşme hükümleri geçerlidir. Vatandaşlarımız sözleşmeden kaçınmasın. Sözleşme dürüst insanlar için geçerlidir, dürüst olmayan için zaman kaybıdır. Satın alma işlemlerinde bedelin yüzde 3’ü oranındaki miktar hem satıcıdan hem alıcıdan emlakçıya ödenir. Kiralamalarda ise bir kira bedeli emlakçıya ödenir." Son Güncelleme 1138 haber 15616 false Üye Girişi
Sözleşme ilişkisine girmek isteyen tarafların birbirlerini bulmaları, çeşitli sebeplerden dolayı güçlük arz eder. Bu güçlüğü ortadan kaldırmak, sözleşme yapmak isteyen kişileri bir araya getirmek, sözleşmenin yapılabilmesi için uygun bir ortam hazırlamak üzere simsar tellal denilen aracıdan simsarlıktellallık; bir taşınmazın üzerinde ayni veya şahsi bir hakkın kurulması amacıyla gerçekleştirilen aracılık faaliyetidir. “Emlak komisyon sözleşmeleri”, söz bahsi aracılık faaliyetlerini gerçekleştiren gayrimenkul şirketlerin gayrimenkul satışından komisyon ücreti veya aracılık hizmetlerine karşılık ücretlerini garantör altına almak adına, gayrimenkul satış öncesi satıcı veya alıcı yahut her ikisi ile imzaladıkları sözleşme olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada taşınmaz simsarlığı sözleşmesinin hukuki niteliği, şekil şartları ve sonuçları üzerinde TANIMISimsarlık sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 520-525. Maddeleri arasında düzenlenmiş olup, maddesinde simsarlık sözleşmesinin tanımı “…simsarın taraflar arasında bir sözleme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir” seklinde tacirin veya tacir olmayan kimsenin bağımsız yardımcısı olmakla birlikte, kendisinin bir ticaret şirketi olması ya da ticari işletme işletmesi durumunda, onun da tacir sıfatına sahip olacağı açıktır. Simsar ile simsarlık sözleşmesi imzaladığı kişi arasındaki ilişki geçici niteliktedir. Simsar sadece aracılık yapar. Aracılık faaliyeti sadece sözleşme yapmak isteyen tarafları bir araya getirmekten ibaret olabileceği gibi, sözleşmenin pazarlık safhasına katılmayı, sözleşme taslağını hazırlamayı da içerebilir. Aracılık faaliyetinin kapsamı, simsarlık sözleşmesinin hükümlerine göre belirlenir. Simsar özel yetkisi olmadıkça, sözleşme yapamaz, bedeli tahsil edemez4. Simsar, aracılık faaliyetini ücret karşılığında taşınmaz simsarlığına ilişkin özel bir hüküm olmamakla birlikte, taşınmaz simsarlığı, bir taşınmazın üzerinde ayni veya şahsi bir hakkın kurulması amacıyla gerçekleştirilen aracılık faaliyetidir. Taşınmaz tellallığına da esas itibari ile TBK’nın simsarlığa ilişkin hükümleri simsarlığı; belirli bir ücret karşılığında, bir taşınmaz üzerinde ayni veya şahsi hak kurulmasına aracılık edilen faaliyettir. Buradaki faaliyet, Yargıtay içtihatları uyarınca da, sadece gayrimenkul satışına ilişkin olmayıp, taşınmaz üzerinde istikap edilebilecek her türlü ayni ve şahsi hak kı içermektedir. Taşınmaz üzerinde kurulacak olan; intifa hakkı, kiralanması, alım-satım vaatleri, taşınmaz karşılık gösterilerek ödünç alınması, arsa karşılığı inşaat yapılması, taşınmaz trampası gibi eşyaya bağlı borç doğuracak sözleşmeler taşınmaz simsarlığın konusu SİMSARLIK SÖZLEŞMESİNİN ŞEKİL ŞARTLARITbk 520/1. Maddesinde; “Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.” Denilerek, taşınmaz tellallığı için şekil şartı koymuştur. Söz bahsi hüküm, emredici nitelikte olup, taşınmaz simsarlığı emlak komisyon sözleşmeleri için geçerlilik şartıdır. Bu hususta yazılı olarak yapılmayan taşınmaz simsarlığı sözleşmeleri TMK m. 12/2 uyarınca geçersiz veya gayrimenkul şirketi olarak karşımıza çıkan taşınmaz simsarların, kural olarak bir taşınmaz üzerinde ayni veya şahsi hak doğuran alım-satım veya taşınmazın kiralanması sözleşmelere aracılık etmelerinden kaynaklı olarak ücret hak ediş kazanmaları için, taşınmaz simsarlık sözleşmesinin yazılı olarak yapılması 520 maddedeki simsarlık tanımı göz önüne alındığında, taşınmaz simsarlık sözleşmesinin geçerli olabilmesi içimBir taşınmazın üzerinde ayni veya şahsi bir hakkın kurulması amacıyla gerçekleştirilen aracılık etmek,Sözleşmenin yazılı olarak yapılması,Sözleşmede, sözleşmenin konusu ve içeriği yer alması,Borç altına giren kişilerin simsarlığı sözleşmesinin esas olarak, taşınmazı alan ya da satan veya kiralayan ile kiracı ile ona aracılık hizmeti veya fırsat sunan simsar, ticari şirket ise şirket yetkilileri, arasında imzalanması gerekir. Sözleşmedeki imzanın yetkili temsilciler tarafından atılması da asıl akit ile simsarlık sözleşmesindeki imzaların farklı kişilere ait olması durumunda, simsarlık hakkedişinin doğup doğmadığı tartışmalı 3. Hukuk Dairesi, iş sahibinin ister alıcı ister satıcı ya da kiracı veya kiraya veren olduğuna bakmaksızın bütün durumlarda, bu bağlantının bulunması şartı ile taşınmaz tellalının ücrete hak kazanacağı içtihadında bulunmuştur. Bu içtihat gereğince; asıl akit ile simsarlık sözleşmesini farklı imzaları atanlar arasında eşi veya üst soyu- alt soyu gibi akrabası ise ya da asıl sözleşme simsarlık sözleşmesinde imzası bulunan kişinin ortağı olduğu bir şahıs, yöneticisi veya hakim ortağı olduğu bir sermaye şirketi ile yapılmışsa, bu durumda simsarlık sözleşmesi ile asıl sözleşme arasında nedensellik bağının bulunduğunda tellallık ücreti hakkedişi olduğu kabul karşılık Yargıtay 13. Hukuk Dairesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu yeni tarihli olarak verdiği bir kararda; asıl sözleşmeyi alıcı olarak imzalayan ile taşınmaz simsarlığı sözleşmesini imzalayan kimselerin karı koca olsa dahi, farklı kişiler olması nedeni ile simsarın ücrete hak kazanamayacağına Yargıtay 13. Hukuk Dairesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, satıcının veya kiralayanın, bizzat kendisinin simsarlık sözleşmesini imzalamamış olması durumunda, simsarlık sözleşmesini imzalayan eş veya oğlun sözleşme gereği ücret ödeme borcu bulunacağını yönünde karar veya emlak şirketlerin birbirinden çelişkili kararlardan kaynaklı olarak hak kaybına uğramamak için, taşınmaz simsarlığı sözleşmelerine; “Gösterilen taşınmazın, alıcı ve yakınları ya da alıcının ortağı veya hâkim pay sahibi olduğu ticaret şirketi tarafından alınması ya da kiralanması halinde sözleşmede belirtilen fiyat üzerinden komisyon ücreti alınacaktır.” Şeklinde madde koymalarında fayda SİMSARIN ÜCRET HAKEDİŞİTBK 521. Maddesinde simsarın hangi durumda ücret hakkedeceğini belirlemiştir;“1 Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır.2 Simsarın faaliyeti sonucunda kurulan sözleşme geciktirici koşula bağlanmışsa ücret, koşulun gerçekleşmesi hâlinde ödenir.3 Simsarlık sözleşmesinde simsarın yapacağı giderlerin kendisine ödeneceği kararlaştırılmışsa, simsarın faaliyeti sözleşmenin kurulmasıyla sonuçlanmamış olsa bile giderleri ödenir.”Söz bahsi maddenin birinci fıkrası gereğince taşınmaz simsarının ücret hakkedişi olması için, asıl akidin kurulmuş olması gerekmektedir. Ancak bu hüküm emredici nitelikte olmayıp, taraflar aralarındaki sözleşmede belirterek, asıl akit kurulmamış olsa dahi taşınmaz simsarının ücret hakkediş kazanabilir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında; asıl akidin kurulması şarta bağlandığı durumlara 521/3. Maddesi gereğince taşınmaz simsarlık sözleşmesinde taraflar; simsarın aracılık faaliyetleri sırasında yapmış olduğu masrafların, asıl akit kurulmuş veya kurulmamış olması durumunda, geri ödeneceğini ücret alacağının doğumu için su şartların birlikte gerçekleşmesi gerekirSimsarın aracılık ettiği asıl sözleşmenin is sahibi vekâlet veren ile üçüncü kişi arasında kurulması gerekir. Bu şart, is sahibinin, kendisine teklif olunan üçüncü kişilerle sözleşme yapmayı sebepsiz olarak reddetmesi hâlinde de gerçekleşmiş sayılmalıdır. Ücret alacağının doğumu için, bu sözleşmenin ifa edilmesi gerekli değildir. Taraflar, asıl akit kurulmamış olsa bile, ücret ödenmesini kararlaştırabilecekleri gibi ücretin, sözleşmenin ifa edilmesi durumunda ödeneceğini de sözleşmenin kurulması ile simsarın faaliyeti arasında nedensellik ilişkisi bulunmalıdır. Türk Borçlar Kanunu m. 521/1 bu şartı, “yaptığı faaliyet sonucunda” sözleriyle ifade etmiştir. Bu şartın aksi de Borçlar Kanunu m. 523’de BK. m. 407 düzenlenen ve simsarın ücret ve giderlere ilişkin alacağının kaybı sonucunu doğuracak durumlardan birinin gerçekleşmemesi teamülde gayrimenkul şirketlerin taşınmaz satışından %3 alıcıdan, %3 de satıcından, toplamda %6 oranında komisyon ücreti almasıdır. Ayrıca taşınmaz simsarı, sözleşmede belirtmek koşuluyla, alıcı veya satıcının taşınmaz simsarlığı sözleşmesinden haksız olarak cayması sonucunda cayma tazminatı talep cayma tazminatı ve yüksek komisyon oranları durumunda, TBM 525. Maddesi; “Sözleşmede aşırı bir ücret kararlaştırılmışsa, borçlunun istemi üzerine, bu ücret hâkim tarafından hakkaniyete uygun olarak indirilebilir.” Gereğince indirim talep simsarlığı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmadığı zaman geçerli olmayacağı BK m. 520 açıkça gösterildiği gibi, Yargıtay kararlarında da kabul edilmiştir. Buna rağmen, taşınmaz simsarlığı sözleşmesinin tarafını oluşturan emlakçı taşınmaz tellalı tacir ise, geçerli olmayan taşınmaz simsarlığı sözleşmesine göre ücret isteyemese de yaptığı aracılık faaliyetini ispat etmesi şartı ile müvekkilinden TTK m. 20 uyarınca münasip bir ücret isteme hakkına sahip & Koparan Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak, birçok gayrimenkul, emlak şirketine hizmet vermekteyiz. İstanbul’da bulunan hukuk büromuz; taşınmaz simsarlığı çerçevesinde sözleşme hazırlama, icra tahsilatlarını en hızlı ve pratik olarak çözüme kavuşturuyoruz. Bu alanda uzmanlığımızı deneyimlemenizi sizlere de davet ediyoruz. Saygılarımızla…
Yargıtay'dan dikkat çeken emlakçı kararı 05 Mayıs 2019 Pazar 1306 Yargıtay, binlerce emlâkçı ve gayrimenkul danışmanını ilgilendiren bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, emlakçıyla satıcı arasındaki simsarlık anlaşmasının ancak yazılıysa geçerli olduğuna hükmetti. Bir emlakçı, arsa sahibiyle kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak, dairelerin satılması için mutabakata vardı. Ancak arsa sahibinin sözünde durmadığını gören emlâkçi soluğu mahkemede aldı. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde taşınmazının üzerine kat karşılığı daire yaptırılan arsa sahibinden davacı olan emlakçı, aracılık hizmetini yerine getirerek davalıya ait taşınmazla ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılmasını sağladığını öne sürdü. Emlakçı, bu sözleşmede komisyon bedeli olarak bir daire verileceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek fazlaya dâir hakları saklı kalmak kaydıyla 10 bin TL'nin kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı arsa sahibi ise, davanın müteahhit firmaya yöneltilmesi gerektiğini, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini dile getirdi. Davalı, ihtilafın ticari dava olmaması sebebiyle mahkemenin görevli olmadığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin adi yazılı olduğunu ve sözleşmenin gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre TBK 520/3 maddesi gereğince taşınmazlara dair simsarlık sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli sayılamayacağına dikkat çekti. Kararda, davacı ile davalı arasında bu anlamda yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacının adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı durumunda olmadığı hatırlatıldı. Mahkeme, davacının sözleşmenin kurulmasında aracılık yapmış olsa bile kurulmuş geçerli bir sözleşme bulunmadığı gibi davacının tarafı olmadığı sözleşme ile kararlaştırılan ücreti isteyemeyeceği, bu sebeple de ücret talep hakkı doğmadığından davanın reddine karar verdi. Kararı davacı temyiz etti. Devreye giren Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 'içtihat metni' olacak bir karara imza attı. Delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına dikkat çeken Daire, mahkeme kararını onadı. Emsâl kararla birlikte emlakçıların satıcıyla yaptığı sözlü simsarlık anlaşması geçerli sayılmayacak. Cumhuriyet haber 242183 false Üye Girişi
emlakçı komisyon sözleşmesi cayma yargıtay kararı