🧧 Kuran Okumak Zihni Açar Mı
Oysaki, İngilizce, Fransızca, Almanca gibi Kuran-ı Kerim'in Dili'de seçmeli yabancı dil dersi olarak verilse acaba bu cehaletten kurtarır mı bizi! İnsanda genellikle bilgilerinin zihindeki karşılıkları değer yargılarıyla ilişkisel gerçekçi ve doğru olarak diri değilse o konuda cahildir ve ola ki genellikle sorumlu değildir.
Cevap: El ile boşalmak. Cevap: Eli ile nikahlanan lanetlenmiştir (Hadis) ertuna. İstimna haramdır. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir: (Elini nikah eden [Ne şekilde olursa olsun, mastürbasyon yapan] lanetlenmiştir.) [İ. Baverdi] Şehvetini engellemek için oruç tutabilirsin. veya hiç tavsiye etmeme rağmen anti deprasan
Akşener, önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 'nu "Fatih" leştiren çıkışıyla gündemi sarstı. Sonra cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçip, "Başbakan olacağım" hamlesi geldi
Kuran’dan azami faydayı sağlamak için usulüne uygun okumak gerekir. Kur’an okumak sünnet, dinlemesi farzdır. Okurken acele etmemeli, anlamını bilmiyorsak dahi, lafızların fonetiğine dikkat edip bize verdiği mesajı algılamaya çalışmalıyız. Çünkü Kur’an’ın fonetiğinde müjde verici ve uyarıcı/korkutucu
Kuran`ı Doğru Okumak – Anlamak. Posted on May 28, 2011 in Kuran'ın Rehber Edinilmesi by Dini Yazilar 0 Comments. Rahman, Rahim, Alim, ilim ve hikmet sahibi Allah`ın Adı ile, Kuran mealini okumanın iki yolu vardır: 1. Bugüne kadar kulaktan duyma öğretilerimiz ile, kuran ayetlerini karşılaştırarak. 2.
İmam Şafi demiştir ki: "Allah Teala, Kitap deyince Kuran'ı, hikmet ile de -görüşlerine katıldığın ehl-i Kuran alimleri gibi- Hz. Peygamber (sav)'in sünnetini kastetmiştir. Bu görüş Kuran'ın ifadesine uymaktadır. Allah en iyisini bilir. Çünkü Kuran, önce Kuran'ı, peşinden de Hikmet'i zikretmiştir.
Kuran ın Faziletleri 1. 1-Her kim, FATİHA sûresini vird ederek devam eylerse, Cenabı-Mevlâ o kimsenin dünya ve âhiret bütün maksudunu bahşeder ve o kimseyi bütün âfetlerden muhafaza eder. Doktorların ümit kestikleri herhangi bir hasta için yazılır ve suyu içilirse, Allah’u teâlâ’nın lûtfu ile şifâ yâb olur.
Y44X6. Kur’ân okumak farz mı sünnet mi?İslam’a göre, söylem olsun eylem olsun müslümanın tüm davranışları değerlendirilir ve hepsinin bir adı vardır. Efâl-i Mükellefîn başlığında formülize edilen bu değerlendirmeye göre mümin sekiz maddeye göre yaşar. Bunlardan beşi yapılmaya değer olan şeylerdir ve şunlardır Farz, vacib, sünnet, müstehab, mubah. Üçü ise terk edilmeye değer şeylerdir ve şunlardır Haram, mekruh ve gücü nisbetinde bunlardan ilk beşini yapmaya, son üçünden de kaçınmaya gayret eder. Yani bir şeyin vacib yahut sünnet olması, onun terk edilmeye değil; yapılmaya layık olduğunu gösterir. Onun için gerçek mümin, büyük olsun küçük olsun yapılması gerekenleri yapmaya, terk edilmesi gerekenlerden de kaçınmaya gayret eder. Hem bazen hüküm olarak farz olmayan bir şey, yapıldığı birileri için hayati bir öneme sahip bir şey olabilir. Sözgelimi zengin bir kimse için zekat farzdır, fıtır sadakası vaciptir; bunların dışında o kişinin yapacağı hayır hasenatın hükmü farz ve vacibin dışındadır. Ancık nafile olarak bir hayır yapan kimsenin yaptığı hayır, ihtiyaç sahibi nezdinde hayati öneme sahip olabilir. Öte yandan nafileler, Mizan’da hesap görülürken farz ve vaciplerin eksiklerini dolduracaktır. Aslında dünyada da nafileler farzlara götürür; mekruh ve müfsit olan şeylerden haramlara sürükler. Bir de ilim adamlarımız arasında hüküm olarak ihtilaflı olan şeyler vardır. Sözgelimi kurban kesmek bazı ilim adamlarımıza göre vacip iken, bazılarına göre girişten sonra halkımız arasında yaygın olan Kur’ân okumak sünnettir, dinlemek farz cümlesini tahkik edelim. Evet, bu cümle, okunan ve dinlenen Kur’ân’ı hüküm olarak değerlendirme açısından doğru bir cümledir. Yani bir mecliste Kur’ân okunuyor ve dinleniyorsa bu okuyan için sünnet, dinleyen için farz hükmündedir. Bu hüküm tıpkı selam vermek sünnet, almak ise vaciptir hükmüne benzer. Buradan nasıl olsa selam vermek sünnettir, vermesek de olur sonucu çıkmaz. Aynı şekilde Kur’ân okumak sünnettir, okumasak da olur sonucu asla çıkmaz. Şöyle kiBir kere namazın farzlarından biri kıraattir. Kıraat, namaz sahih olacak kadar Kur’ân’dan bir şeyler okumaktır. Bu farziyetin yerine gelebilmesi için Kur’ân’da kâfi miktarda ayet yahut sure okumak gerekir. Hanefî mezhebine göre, namazda Fatiha suresini okumak ise vaciptir. Dolayısıyla genel olarak namazda Kur’ân okumak müminin hayat düsturudur. Elbette onu okuyacak, anlayacak ve gereklerini yerine getirecektir. Dolayısıyla Kur’ân okumak sünnettir, dinlemek farzdır cümlesi bizi, nasıl olsa okumak sünnet diyerek Kur’ân okumayı hafife almaya ve hatta terk etmeye götürmemelidir. Nitekim Kur’ân’da onlarca ayet onu okumayı emreder bize. Bu emirlerin çoğu peygamberimize hitaben gelir. Elbette ona gelen emirler, onun şahsında hepimizedir. Şimdi bu emirlerden bir kısmını görelimYaratan Rabbinin adıyla oku! 96/1Sana vahyettiğimizi okuman için, seni de onlardan önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik. 13/30Kuran'ı, insanlara ağır ağır okuman için, bölüm bölüm indirdik ve onu gerektikçe indirdik. 17/106De ki Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum.» 27/91-92O halde bizler, ilk emri oku olan, okuma emirleri ile dopdolu olan Hayat Kitabımızı çokça okumalıyız. Müslümanlığı test etme, yenileme ve yenilenme adına onu okumalıyız.
CevapDeğerli Kardeşimiz;Kur'an-ı Kerim, sadece mealle anlaşılabilecek bir kitap değil. Çünkü Kur'an'da bulunan yüzlerce müteşabih ayet İslam alimlerinin Kur'an ve hadis ışığında yaptıkları yorumlarla ancak tam olarak anlaşılabilir. Kısa bir meal bu manayı veremez. Resulullah asv'dan bu yana yaklaşık dört yüz bin tefsir yazılmış, bu tefsirler bile Kur'an'ı tam açıklamaktan Kur'an, dibi olmayan bir deniz, okyanus gibi olduğundan ancak bu ilimde rusuhiyet peyda eden müfessirlerin yardımıyla anlaşılabilir. Kur'an meali sadece bizleri dar bir bakış açısı vermekten öteye geçememekte. Birçok anlamamız gereken manalar örtülü kalmaktadır. Tabi "hiç meal okumayalım" demiyoruz. Elbette meal okunmalı, ama sadeca mealle yetinilirse birçok Kur'ani bilgiden de mahrum kalınacağı unutulmamalıdır. Kur'an'ın tam tercüme edilemeyeceğini Bediüzzaman Hazretleri Yirmi Beşinci Söz'de ifade buyurmuş. Bununla alakalı olarak bir makaleyi istifadenize sunuyoruz.* * *"Risalelerdeki manalar ayet ve hadislere dayanır." diyebiliriz. Mesela, Üstad Onuncu Söz için "yüzlerce Kur'an ayetinden süzüldüğünü" şöyle açıklayabiliriz Nasıl ki ilaçlar değişik kimyasal maddelere dayanır, öyle de Risaleler dahi ayet ve hadislere gelince, bu mektupların nice Kur'anî mesajlarla dolu olduğu aşikardır. Mesela şu ifadelere bakalım"Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i Kur'aniyede kuvvetli, dirayetli arkadaşlarım!..""Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı manevîye göre olur. Maddî ve ferdî ve fâni şahsın mahiyeti nazara alınmamalı. Hususan benim gibi bir bîçarenin kıymetinden bin derece ziyade ehemmiyet vermekle, bir batmanı kaldırmayan zaîf omuzuna, binler batman ağırlığı yüklense altında ezilir."Kastamonu Lahikası'nın başında geçen bu kısa bölümde pek çok mesajlar vardır. Bu mesajlar ayet ve hadislere dayanmaktadırlar"Aziz, sıddık kardeşlerim" ifadesi "Mü'minler ancak kardeştirler." ve "İnanıyorsanız en üstün sizsiniz." ayetleriyle; "hizmet-i Kur'aniyede kuvvetli, dirayetli arkadaşlarım!" ifadesi Kur'an hizmetini teşvik eden ayet ve hadislerle;"Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı manevîye göre olur." kısmı "Allah'ın ipine toptan sarılın, ayrılmayın" ayetiyle, devamındaki bölüm Peygamber Efendimiz asv'in ancak bir beşer olduğunu vurgulayan ve O ölse veya öldürülse, davasının baki olacağını bildiren ayetlerle açıktan alakalı ise şu açıdan bakılabilirHz. Aişey ra'e Peygamber Efendimiz asv'in ahlakı sorulduğunda "Onun ahlakı Kur'an ahlakı idi." cevabını verirdi. Üstad da peygamber varisi olan zatlardan biri olarak, hayatı boyunca Kur'an'a ayna olmaya çalışmıştır. Kendisinin ilim- iffet- şecaat- ferağat gibi halleri Kur'an ahlakından gelmektedir.1 bk. Kastamonu Lahikası, 2. Mektupİlave bilgi için tıklayınız- Risale-i Nur okurken en iyi şekilde nasıl istifade edebiliriz? Sesli okumak mı, sessiz okumak mı?..- Nur talebelerinin sadece Risale-i Nur okudukları, tenkit yollu olarak söyleniyor. Ne dersiniz? Selam ve dua ile...Sorularla Risale Editörü
kuran okumak zihni açar mı