🎮 Sir Ağda Ile Bulaşan Hastalıklar

2uBOn. Labioplasti basit olarak vajinanın büyük dudakları olarak da bilinen labia majorun dış dudak veya dış dudakların hemen altında yer alan ve labia minorun iç dudak cerrahi girişim ile tamir edilmesidir. Labium minorlar yani iç dudaklar yağ ve kıl hücresi içermeyen, labium majorun altında yer aldığı için dışarıdan görülmeyen, kan damarları ve sinir uçlarından zengin, sürekli nemli yapılardır. İç dudaklar iki adettir ve katlanarak klitoris üzerinde pli şeklinde birleşirler. Anatomik olarak dış dudaklar iç dudakların üzerini örterler, yani iç dudaklar dış dudakların altında yer aldıkları için dış bakıda fark Labioplasti denildiğinde çoğunlukla kastedilen dış dudaklardan ziyade iç dudaklarla ilgili kusurların giderilmesidir. Labia minoranın çeşitli sebeplere bağlı olarak normalden büyük olması veya sarkması en sık rastlanılan genital estetik sorunlarındandır. Labioplasti sırasında aşırı büyümüş veya sarkmış iç dudaklardaki fazla doku uzman hekim tarafından uzaklaştırılarak labiumlar yeniden şekillendirilir. Estetik jinekolojiye olan talep hem hekimler hem de hastalar tarafından gün geçtikçe artmaktadır2. Labioplasti günümüzde en sık yapılan genital estetik operasyondan biridir. Tıbbi zorunluluk oluşturacak derecede labia majora büyümesi hipertrofisi haricinde hangi durumlarda cerrahi girişim yapılması gerektiğine ışık tutan ulusal veya uluslararası tıbbi kılavuz henüz bulunmamaktadır. Genital estetik operasyonu tercih eden hastalar başta estetik kaygılar ve cinsel doyumda azalmaya sebebi ile tıbbi yardım aldıklarını Amerikan Estetik Cerrahi Derneği’nin ASAP 2017 yılında yayınladığı kozmetik cerrahi istatistiklerine göre son 5 yılda labioplasti uygulanan kişi sayısı % 217,3 oranında artış 1980’lerin başında sadece ünlüler tarafından tercih edilen labioplasti ve diğer genital estetik operasyonlar cinsel sorunların tabu olmaktan çıkıp konuşulmaya başlanmasıyla birlikte ülkemizde de kadınlar tarafından tercih edilmeye başlanmıştır. İç dudakların hipertrofisi aşırı derecede büyümesi tedaviye rağmen tekrarlayan vajinal ve üriner enfeksiyonlara, iritasyona ve ağrılı cinsel ilişkiye disparoniye ve hareketlerde kısıtlamaya sebep olduğu durumlarda labioplasti tıbbi bir zorunluluk olarak kabul Yapısal olarak normal büyüklükte olan iç dudaklar çoklu doğumlar, vajinal doğum sırasındaki travmalar, menapoza bağlı hormonal değişimler, hızlı kilo alıp verme ve başka sebepler nedeniyle sarkar ve dış dudaklar iç dudakları tamamen kapatamaz hale gelir. Hiç doğum yapmamış ve doğuştan labia minoru normal boyutlarda olan kadınlarda da yaşın ilerlemesiyle birlikte deri altı yağ dokusunda azalmaya bağlı olarak sarkmalar görülebilir. Bazı kadınlarda ise vajinanın iç dudaklarından biri veya her ikisi birden yapısal olarak genetik özellik normalden büyük olup asimetrik bir görünüm teşkil eder. Her ne sebeple olursa olsun sarkmalar, kabul edilebilir ölçüleri geçtiğinde estetik açıdan hoş olmayan görüntü oluşturarak kişinin kendini kötü hissetmesine ve özgüven kaybına sebep olabilir. Tıbbi bir gereklilik söz konusu olmasa bile bu durum kişinin yaşamını çeşitli şekillerde olumsuz etkileyebilir. Örneğin iç dudaklardaki sarkma ileri seviyeye geldiğinde mayo, bikini veya dar kıyafetler giymeye engel olabilir. Özellikle fiziksel görünümün öne çıktığı spor dalları ve sahne sanatlarıyla iligli meslek gruplarından kadınların iş yaşamını etkileyebilir, tüm kadınların cinsel yaşamını etkileyerek özgüven kaybına ve yaşam kalitesinde azalmaya sebep olabilir. Labioplasti kimlere uygulanabilir? Vajina iç dudaklarındaki sarkma kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek seviyeye gelmiş ise veya labioplastinin tıbbi bir gereklilik haline geldiği durumlarda uygulanabilir. Hekimin uygun görmesi durumunda cerrahi girişime engel başka bir hastalığı bulunmayan her yaştaki erişkin kadına uygulanabilir. Doğum sonrası şekillenmiş sarkmalar için uygulanabileceği gibi hiç doğum yapmamış kadınlar da özgüvenlerini tekrar kazanmak için muayene olarak labioplasti adayı olabilirler. Labioplasti nasıl ve nerede yapılır? Labioplasti sadece uzman hekim tarafından ve hastane ortamında yapılması gereken, sterilitenin önem taşıdığı bir işlemdir. Öncelikle labioplasti için uygun aday olup olmadığınızı uzman hekiminiz tarafından değerlendirilir. Uygun bulunmanız halinde hekiminiz işlemin detayları ve işlem sonrası yapılması gerekenler hakkında sizi bilgilendirir. Genellikle lokal anestezi altında uygulanan işlem için hekiminiz bazen genel anesteziyi de uygun görebilir. Ameliyat süresi hastadan hastaya değişmekle birlikte ortalama 30-60 dakikadadır. İşlem sırasında anestezi uygulandığı için ağrı hissedilmez. Labioplasti sonrası sizi neler bekliyor? İşlem sonrası komplikasyon genellikle görülmez. Enfeksiyon, doku hasarı, kanama gibi komplikasyonlar tüm cerrahi girişimler sonrası görülmesi muhtemel komplikasyonlardandır. Bu nedenle labioplasti mutlaka uzman hekim tarafından, steril şartlarda ve gerekli donanıma sahip sağlık kuruluşlarında uygulanmalıdır. Ameliyat sonrası kanama görülmesi beklenmez, nadiren sadece dikiş hattında sızıntı şeklinde ve lekelenme tarzında çok hafif bir kanama görülebilir. Ameliyattan sonraki ilk günlerde vulva ödem nedeniyle tamamen şiş, kızarık ve hassas olabilir. Hekiminizin önereceği şeklide soğuk kompres uygulaması bölgedeki ödemin giderilmesi sağlanır. Labiumlar kanlanma açısından zengin bir bölge olduğu için yaranın iyileşmesi de hızlıca tamamlanır. Bölgedeki dikişler kullanılan dikiş materyalinin türüne göre 10-15 gün içerisinde emilir veya düşerler. İşlem sonrası ağrınız olabilir ve hekiminiz ağrı tedavisi önerebilir. Hastadan hastaya değişmekle birlikte genellikle işlemden birkaç gün sonra işinize dönebilirsiniz. Herhangi bir komplikasyon şekillenmediği takdirde bölgenin tamamen iyileşmesi ise normal şartlarda ortalama 30 günü bulmaktadır. İyileşme süresince hijyene azami dikkat edilmeli ve bölgenin tam iyileşmesi sağlanana kadar 4 hafta boyunca; Pansumanlarınız hekiminizin önerdiği sıklıkta yapılmalıdır. Yoga, pilates gibi bölgede gerilmeye neden olacak sporlardan, At binme, bisiklete binme gibi bölgede basıya sebep olabilecek sporlardan kaçınılmalıdır. Tuvalet temizliği her zaman olduğu gibi bu dönemde de önden arkaya doğru yapılmalıdır. Enfeksiyon riskini önlemek için doktorunuzun tavsiye edeceği süre boyunca havuza, hamama, denize, jakuziye girilmemeli, küvette banyo yapmak yerine ayakta duş alma tercih edilmelidir. Genellikle hekiminiz ilk günden itibaren ayakta duş almanıza izin verir. Tam iyileşme sağlanana kadar, 4 hafta boyunca cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Yine tam iyileşme sağlanana kadar bölgeye epilasyon, ağda gibi uygulamalar yapılmamalıdır. Labioplasti hakkında sıkça sorulan sorular LABİOPLASTİ DOĞUM YAPMAYA ENGEL MİDİR? Labioplasti doğum kanalını etkileyen bir işlem değildir, vajinal normal doğumu veya sezeryan ameliyatını etkilemez. LABİOPLASTİ SONRASI DİKİŞ İZİ KALIR MI? Deneyimli ve konusunda uzman hekim tarafından gerçekleştirilen operasyon sonrası dikiş izi kalmaz ve bu operasyonu geçirmiş olduğunuz anlaşılmaz. LABİOPLASTİ SONRASI İÇ DUDAKLARDA TEKRARDAN SARKMA OLUR MU? Ameliyat sonrası fazla dokunun uzaklaştırıldığı bölgede yeniden doku üremesi ve sarkma görülmez. LABİOPLASTİ CİNSEL AÇIDAN AKTİF OLMAYAN KADINLARA UYGULANABİLİR Mİ? Kızlık zarı vajinanın iç kısmında yer aldığı için işlem sırasında zarar görmez, işlem cinsel açıdan aktif olmayan kişiler için uygundur. LABİOPLASTİ İÇİN YAŞ SINIRI VAR MIDIR? Herhangi bir yaş sınırlaması yoktur, iç dudaklardaki sarkma nedeniyle yaşam kalitesi bozulmuş veya iç dudakların aşırı sarkması sonucu ameliyatın tıbbi bir zorunluluk haline geldiği kişilere hekimin uygun görmesi halinde yapılabilir. İşlem 18 yaşını doldurmuş, evli ya da bekar, doğum yapmış veya yapmamış her yaştan erişkin kadına uygulanabilir. Her cerrahi girişim gibi labioplasti de konusunda uzman hekimler tarafından, gerekli teknolojik donanımına sahip, hasta mahremiyetine ve hasta haklarına özen gösteren sağlık kuruluşlarında yapılmalıdır. Siz de hekiminizden randevu alarak kontrole gelebilir ve yaşam kalitenizi artırabilirsiniz. Batı nil virüsü; bir tür arbovirüs enfeksiyonu olarak tanımlanan, genel olarak Culex türü sivrisineklerin ısırması şeklinde bulaşma gösteren ve daha çok haziran-eylül ayları arasında yayılım gösteren bir virüstür. Batı Nil Virüsü Nedir? İlk olarak 1937 yılında Uganda'da ortaya çıkan batı nil virüsü, ana konağı vahşi kuşlar olan ve sivrisineklerin sokması ile bulaşan bir hastalıktır. Culex cinsi sivrisineklerin ısırması ile bulaşan bu virüs daha çok insanları ve atları etkilemektedir. İnsan sağlığını ve yaşamını tehdit eden bu virüs aynı zamanda birtakım nörolojik semptomlara da yol açmaktadır. Tek zincirli bir RNA virüsü olarak tanımlanan bu virüs dünya üzerinde pek çok ülkede değişik zamanlarda salgın oluşmasına neden olmuştur. İnsan vücuda bulaşan bir batı nil virüsünün kuluçka süresi 2-15 gün arasında değişkenlik göstermektedir. Genel olarak birçok kişide hafif semptomlar eşliğinde ortaya çıkar. Bazı kişilerde asemptomatik olarak geçirir yani herhangi bir şekilde belirti göstermezler. 50 yaş ve üzeri kişilerde hastalığı seyri daha hızlı ve etkili olmaktadır. Batı nil virüsü etkeni vahşi kuşlardır. Fakat sivrisineklerin ısırması ile bulaşma göstermektedir. Sivrisineklerin kanatlı başka hayvan türlerini sokması virüsün daha hızlı yayılmasına neden olmaktadır. Batı Nil Virüsü Nasıl Bulaşır? Kişiden kişiye bulaşması oldukça düşük ihtimal olan batı nil virüsü Culex türü sivrisineklerin sokması ile enfekte olmaktadır. Bu sinekler diğer hayvan türlerini de sokarlar ve yayılma bu şekilde hızlanır. Uzun mesafe uçan kuşlar bu virüsün farklı kıtalara sıçramasına da neden olabilmektedir. Afrika ve Asya kıtaların sık olarak karşımıza çıkan bu virüs son yıllarda Avrupa ve Amerika kıtalarında da görülmeye başlanmıştır. Toplumun sağlığını önemli ölçüde etkileyen bu virüs, mevsimsel olarak ülkemizde kuşların göç yolları üzerinde yer alan yerleşim merkezlerinde görülmektedir. İnsanların yanı sıra hayvanlara da bulaşmaktadır. Nörolojik etkisi nedeni ile menenjit, ensefalit ve ataksi birtakım hastalıkların meydana gelmesine neden olur. Culex cinsi sinekler kirli sularda yaşarlar ve foseptiklerde ürerler. Bunlar geceleri kan ile beslenirler. Batı nil virüsü insandan insana bulaşır mı diye baktığımızda, virüsün dış ortamda yaşayamayacağını ve bulaşmasının sadece sivrisinek ısırması ile olabileceğini belirtmek mümkündür. Fakat bazı vakalarda kan transfüzyonu ve organ nakli ile insandan insana bulaştığı da gözlemlenmiştir. Doğum sırasında emzirme ile anneden çocuğa geçebilmektedir. Batı Nil Virüsü Belirtileri Nelerdir? Nasıl Anlaşılır? Virüsün kuluçka süresi 2-15 gündür ve genel olarak belirtiler bu süreç içerisinde ortaya çıkar. Bazı kişilerde hiç belirti meydana gelmezken bazılarında ise yatarak tedavi gerektirebilir ve hatta ölüme neden olabilir. Batı nil virüsü ölüm oranı çok yüksek olmasa da bazı yaş gruplarını ve bağışıklığı düşük olanları önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Görülen belirtilerde baş ağrısı sık rastlanılan bir semptomdur. Batı nil virüsü sivrisinek aracılığı ile bulaştıktan sonra genel olarak grip benzeri belirtiler görülür. Ani yükselen ateş, halsizlik, mide bulantısı, kusma, ishal, kasların güçsüz olması, deride kızarıklık görülmesi ve lenf bezlerinin aşırı şekilde şişmesi söz konusu olur. Hastalığın şiddeti ilerlediği zaman santral sinir sisteminde tutulma oluşur ve zihin bulanıklığı, uyuşukluk, boynu dik tutamama, kas seyirmesi, titreme, geçici nörolojik fonksiyon bozuklukları, menenjit, ensefalit, ataksi ve felç oluşabilir. Genel olarak 0-18 yaş çocuklarda ciltte benekli kabartı ve döküntü gibi etkilerin meydana geldiği bu virüs aynı zamanda kalp kası iltihaplanması, pankreasın iltihaplanması, hepatit gibi sonuçlar oluşturabilir. Genel olarak %80 kişi belirti göstermemektedir. %20'sinin ise yaklaşık %90'ı yüksek ateş olarak belirti gösterir. Sinir sistemindeki tutulumlar toplam vakaların %10'u kadarında görülür. Batı Nil Virüsü Türkiye'de Var mı? Bulaşması ve yayılması hızlı bir şekilde gerçekleşen batı nil virüsü Türkiye' de görülmektedir. Bir tür seyahat hastalığı olarak tanımlanan bu virüs, enfeksiyonun görüldüğü yerlere giden vatandaşlara da bulaşabilmektedir. Pek çok farklı şekilde ülkemize de giriş yapabilmektedir. Batı Nil Virüsü Tedavisi Nasıl Yapılır? Bu virüs için geliştirilmiş olan henüz bir aşı ya da ilaç bulunmamaktadır. Genel olarak batı nil virüsü tanısı sonrasında belirtilerin hafifletilmesi ve hastanın yaşam kalitesinin artmasına yönelik birtakım tedaviler uygulanmaktadır. Aşı geliştirmek için çalışmalar ise devam etmektedir. HPV Nasıl Bulaşır? Oral Seks ile HPV Bulaşır mı? HPV’nin baş boyun bölgesine oral seks ile bulaştığı bilinmektedir. Ağız kanserlerinin yüzde 25'inin, boğaz kanserlerinin ise %35'inin HPV ile bağlantılı olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle ağızda siğil saptanan hastaların HPV tedavi ve takip protokolü aynı genital siğilde olduğu gibi yapılmalıdır. HPV tipi tayini ve yüksek riskli HPV tespit edilirse sıkı takip. Gerekirse aşılama protokolü eksiksiz uygulanmalıdır. Baş boyun kanserlerinin erken teşhisi ve tedavisi için hastaların, baş boyun cerrahisi konusunda deneyimli bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından takip edilmesi gerekmektedir. Tam tersi olarak ağızda HPV virüsü taşıyan kişiler yolu ile ağızdan ağıza, ağızdan genital bölgeye, ağızdan makata bulaş söz konusu olabilmektedir. HPV Tuvaletten Bulaşır mı? HPV virüsü ile ilgili en merak edilen konuların başında HPV’nin tuvaletten, klozet kapağından, kapı kolundan, musluktan bulaşıp bulaşmayacağıdır. HPV virüsü, enfekte olmuş cildin, enfekte olmayan cilt alanına teması ile yayılır. HPV virüsünü ağzında, cildinde ya da genital bölgesinde siğil olan birisinden alabilirsiniz, hatta görünür bir siğili olmasa bile alabilirsiniz ama kapı kolu, klozet kapağı gibi sert yüzeyler aracılığı virüsü alma ihtimaliniz çok düşüktür . Genital HPV'nin cinsel olmayan bulaşma şekli tartışmalı bir konudur. Cinsel olarak deneyimsiz genç kadınlar arasındaki çalışmaların çoğu Andersson-Ellström ve diğerleri, 1994; Dillner ve diğerleri, 1999 HPV'nin cinsel olmayan bulaşmasının nadir ancak mümkün olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, bir dizi çalışma HPV'nin zaman zaman cinsel aktivite dışındaki yollarla da bulaşabileceğini bildirmiştir. Olası cinsel olmayan yollar arasında dikey bulaşma, fomitler ve cilt teması bulunur Pao ve ark., 1992; Cason ve ark., 1995; Winer ve ark., 2003, Mindel ve Tideman, 1999; Frega ve ark. 2003. Havuzdan, Hamamdan HPV Bulaşır mı? HPV virüsü ile ilgili merak edilen bir diğer konu da havuzdan, hamamdan bulaşıp bulaşmayacağıdır. HPV bulaşması için HPV virüsü ile enfekte birisinin cildi, ağzı ve genital bölgesi ile temas olması gerekmektedir. HPV virüsü havuz suyu ve sert yüzeylerden bulaşmaz. Virüsün yaşayabilmesi için canlı hücreye ihtiyacı vardır. Bulaş olması için canlı bir hücreden başka bir canlı hücreye geçiş olması şarttır. Genital HPV' nin cinsel olmayan bulaşma şekli tartışmalı bir konudur. Cinsel olarak deneyimsiz genç kadınlar arasındaki çalışmaların çoğu Andersson-Ellström ve diğerleri, 1994; Dillner ve diğerleri, 1999 HPV'nin cinsel olmayan bulaşmasının nadir ancak mümkün olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, bir dizi çalışma HPV'nin zaman zaman cinsel aktivite dışındaki yollarla da bulaşabileceğini bildirmiştir. Olası cinsel olmayan yollar arasında dikey bulaşma, fomitler ve cilt teması bulunur Pao ve ark., 1992; Cason ve ark., 1995; Winer ve ark., 2003, Mindel ve Tideman, 1999; Frega ve ark. 2003. Ağda ile bulaş olması mümkündür ama nadirdir. Ağda, virüsün içinde yerleştiği canlı hücreleri ciltten alıp, bir sonraki ağda işleminde tahriş ettiği cilt bölgesine ekim yaparak virüsü bulaştırma riski taşır. Bu yazımız da ilginizi çekebilir ! Genital Siğil Vajina ve çevresi, penis idrar yolunun içinde eldiven parmakları benzeri şeklinde etraf doku ile benzer renkte karşımıza çıkabilirler. Sayfaya Git 0923 Son Güncelleme 0923 TAKİP ET Gunter son dönemde vajinaya konulan ve "Yeşim Yumurta" Jade Egg veya Yoni Egg olarak bilinen doğal taşların şifa amaçlı kullanıldığı iddialarına karşı mücadele ediyor. Çin geleneğine ait olduğu söylenen Yeşim Yumurta'nın "hormon dengesi sağladığı, adet dönemini ve idrar torbasını düzene soktuğu" iddia ediliyor. Gunter ise Yeşim Yumurta'nın Çin geleneklerine dayanmadığını ve herhangi bir bilimsel açıklaması olmadığını söylüyor, iddiaları da çürütüyor. "The Vagina Bible" kitabının yazarı da olan Gunter, BBC Dünya Servisi'nin "Health Check" radyo programına vajina hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Vajina hakkında bilinmesi gerekenler VAJİNA İLE VULVA ARASINDAKİ FARKI BİLMEK ÖNEMLİ. Vajina vücudun içinde, rahmi dış dünyaya bağlayan kas kanalıdır. Genital bölgenin dışarıdan bakıldığında görülen, kıyafete değen kısmı ise vulva. Dr. Jen Gunter doğru terminolojiyi bilmenin önemli olduğunu ve genellemeyle yapılan tanımlardan kaçınılması gerektiğini söylüyor. Gunter, "Vajina veya vulva isimlerini kullanmanın çirkin, utanılacak bir şeymiş gibi yansıtılması doğru değil" diyor. Gunter, vulvanın dışındaki bölgenin tıptaki adının "pudenda" olduğuna dikkat çekip bunun da Latince "pudet", yani "utanma" anlamına geldiğini söylüyor. Genital bölgeyi tanımlarken farklı isimler kullanmanın kadınlara duygusal olarak zarar verebileceği, ama aynı zamanda tedavilerde de tanının doğru konulmamasına neden olabileceği uyarısında bulunuyor. Doğru isim kullanılmadığında doğru tedavi de mümkün olmayabilir. VAJİNA KENDİ KENDİNİ TEMİZLER. Dr. Jen Gunter, son 10 yılda vajinal temizlik ve koku için satılan ürünlerdeki artışla kadınların vajina sağlığına ve temizliğine bakış açılarında da ciddi bir değişim gözlemlediğini söylüyor. Kuzey Amerika'da geçen yıl kadınların %57'si vajinal temizlik için güzellik merkezlerine gitti. Çoğu da cinsel partnerlerinin teşvikiyle bunu yaptıklarını söyledi. Ama Gunter, vajinanın içinin temizlenmesi için herhangi bir ürün kullanmaya gerek olmadığını söylüyor. "Bu kendi kendini temizleyen bir fırın gibi" diyor Gunter vajina için. Gunter özellikle kokulu vajinal duş yöntemlerine karşı çıkıyor "Bu bir vajina, pina colada kokteyli değil. Duşlar vajinanız için sigara gibidir." Bazen su bile vajinanın hassas ekosistemini bozabilir, cinsel yolla bulaşan hastalık riskini artırabilir. Vulva bölgesinin dışı gerekli görüldüğü durumlarda su veya hafif bir temizleyici ile yıkanabilir. Sabun, cilt için koruyucu bir su geçirmez tabaka görevi gören asit örtüyü aşındırabilir. Eğer menopoz dönemindeki hormonal değişimler kurumaya neden oluyor ve rahatsızlık yaratıyorsa o zaman hindistan cevizi yağı veya zeytinyağı kullanılabilir. Vajina hücreleri sürekli bir yenilenme sürecindedir. Cildin diğer bölgelerine kıyasla daha hızlı, her 96 saatte vajina hücreler yenilenir. Dolayısıyla her türlü iyileşme süreci de daha hızlı olur. VAJİNANIZ BİR BAHÇE GİBİDİR. Vajinada bir bakteri ordusu vardır. Ama vajinanın sağlıklı olmasını sağlayan "iyi" bakteriler. Gunter, "Vajinal mikrobiyom her çeşit bakterinin bulunduğu bir bahçe gibidir. Bu bakteriler vajinal ekosisteminin sağlığı için birlikte hareket eder" diyor. İyi bakteriler hafif asit tabakası yaratan maddeler üretir. Bu da "kötü" bakterilerin tutunmasını önler. İyi bakteriler ayrıca tüm bölgenin yağlı kalmasını sağlayan sümüksü bir madde de üretir. Bu nedenle vajinanın içini anti bakteriyel bezlerle silmek iyi değildir. Bakteriler arasındaki dengenin korunması önemlidir. Dr. Gunter, benzer sebeplerden ötürü vulvanın saç kurutma makinasıyla kurutulmaması tavsiyesinde bulunuyor. Çünkü o bölgedeki cildin nemli olması gerekir. GENİTAL BÖLGEDEKİ TÜYLERİN BİR İŞLEVİ VAR. Dr. Jen Gunter, son dönemde kadınlar arasında genital bölgedeki tüyleri aldırmanın da giderek yaygınlaştığına dikkat çekiyor. Bu, genital bölgedeki bitlerin yok olmasına yardımcı oluyor ama genital epilasyonun riskleri de var. Jen Gunter, "Ağda ya da sir ağda yaptırdığınızda ya da jilet kullandığınızda ciltte de mikroskobik travmalar yaratmış oluyorsunuz. Ciltte kesikler, aşınmalar oluyor, tüylerin alınmasıyla enfeksiyonlara da neden oluyor" diyor. Gunter, ağda yapan kişinin tahta çubuğu birden fazla kullanmadığından emin olunması gerektiğini söylüyor. Çünkü farklı müşteriler arasında tek bir çubuğun kullanılması bakterilerin de yayılmasına neden olabilir. Eğer jilet kullanıyorsanız, temiz bir jilet kullanılması öneriliyor. Önceden temizlenen cilt üstünde tüylerin çıktı yöne doğru kullanılması tavsiye ediliyor. Aksi halde, çıkmayan tüyler de güçlenebilir ve etkilenebilir. Her şeyden öte Gunter herkesin bilgi sahibi olarak bir tercih yapması gerektiğini söylüyor "Genital bölgedeki tüylerin bir işlevi var. Muhtemelen cildi koruyan mekanik bir bariyer görevinde." "Aynı zamanda cinsel zevk açısından da işlevi olabilir çünkü her bir tüy bir sinir ucuna bağlı. Bu nedenle alındığında acıyor." YAŞLANMAK VAJİNAYI ETKİLEYEBİLİR. Yıllarca adet gördükten ve belki de çocuk sahibi olduktan sonra yumurtalıklar yumurta üretimini durdurur, adet dönemi de sona erer. Kadınların doğurganlığını sağlayan hormon sayısı büyük oranda düşer ve düşük östrojen seviyeleri özellikle vajinayı ve vulvayı etkiler. Daha önce sümüksü bir maddeyle nemli tutulan bu dokular körelebilir ve ciltte kuruluğa neden olabilir. Bu da yağlı doku sağlayan maddenin yoksunluğunda cinsel ilişki sırasında ağrı yaratabilir. Bu kadınlar için can sıkıcı, moral bozucu olabilir ama Gunter bu konuyla ilgili kadınların doktorlarına danışabileceğini söylüyor. Bazı kadınlar bunu aşmak için bazı dükkanlarda satılan kayganlaştırıcı yağları lübrikan kullanıyor. Gunter, "Kadınların lübrikan alabileceklerini bilmeleri gerçekten çok önemli. Böylelikle canınızın yanmasını önleyebilirsiniz" diyor. Bazı yetersiz araştırmalarla da ortaya çıkan ve doğruluğu hiçbir bilimsel araştırmayla henüz kanıtlanmamış bir şehir efsanesine göre daha fazla seks yapmak vajinal dokulardaki mikro travmaları düzene sokabilir. Ama bu durum, vajinayı enfeksiyonlara da daha savunmasız hale getirebilir. Dudak çevresi kırışıklıklarının belli bir yaştan sonra oluşması doğaldır. Ancak olması gerekenden erken oluştuysa görüntüsünü azaltmak ya da kırışmasını önlemek sizin elinizde. Sigara içmenizden su tüketmenize kadar birçok faktörün sebep olduğu dudak çevresi kırışıklıklarını önlemeniz mümkün. Dudak temizliğinize dikkat etmenizde fayda aşırı derecede makyaj yapıyorsanız kesinlikle makyajınızı temizlemeden uyumamanız gerekiyor. Ek olarak cilt sağlığınız için fondöten ve pudra kullanımınızda dikkatli Cildinizin gençleşmesi ve vücudunuzdaki toksinlerin atılmasını sağlamak için günde en az 2 litre su içmelisiniz. Aynı zamanda cildinizin kaybettiği esnekliği size geri verecek olan en doğal besin sudur. Sigara Sigara kullanıyorsanız hem sağlığınızı hem de cildinizi düşerek sigarayı acilen bırakmalısınız. Sigaranın zararları saymakla cildinizin yaşlanmasına ve cildinizde kırışıklıklar oluşmasına neden olur. Sigara kullanımı,cilt sağlığınızın yanı sırabeden sağlığınız içinde oldukça zararlıdır. Krem Dudak kırışıklıkları, dudak kuruluğu nedeniyle de ortaya çıkmaktadır. Dudakkremi kullanmayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Dudaklarınızısık sık nemlendirirseniz,dudak çevrenizin kırışmasını önleyebilirsiniz. Özellikle kadınlar,kırışıklıklarını gidermek için bıçak altına yatmaktalar. Kırışıklıkları, doğal yöntemlerle çözmek de Dudağınızın üzerindeki tüyleri temizlemek için yapılan ağda, o bölgedeki deriyi zamanla inceltir. Bu nedenle dudağınızın üstü daha erken kırışabilir. Bu yüzden dudağınızın üstüne ağda üzerindeki tüylerden rahatsız oluyorsanız, lazer epilasyon yöntemini araştırabilir ve sorununuzu profesyonel bir güzellik merkezinde ölü deriler ara sıra şeker ve Hindistancevizi yağı ile ya da kahve telvesiyle hazırlayacağınız peelinglerle cildinizi ölü derilerden yapmak, kırışıklıklarınızdan kurtulmanıza da yardımcı olacaktır.

sir ağda ile bulaşan hastalıklar